Takip Et

SÜT ÜRETİCİSİNİN HAL-İ PERİŞANI-2

TZOB(Türkiye Ziraat Odaları Birliği ) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar süt üreticisinin içinden geçtiği ekonomik kaosu düzenlediği basın toplantısı ile dile getirdi:

 

“Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak ‘Tarımda milli seferberlik ilan edilmeli’ derken bugünü değil, geleceği düşünüyoruz. Sesimize kulak verilmeli, bu konuda acil adımlar atılmalıdır. Bu ülke, hayvancılıkta yüksek maliyetleri karşılayamadığı için boşalmış ahırları, üretimi bırakmış üreticiyi hak etmiyor. Ne yapıp edip, elimizdeki bütün imkanları seferber edip ahırları doldurmalı, üretimi artırmalı, arz güvencesini sağlamalıyız.

 

Ukrayna-Rusya Savaşının dünya tedarik zincirinde nasıl etkiler yarattığını hepimiz yaşayarak görüyoruz. Petrol fiyatlarının artması, lojistikte yaşanan sıkıntılar, panik havasıyla stoklama davranışları bir anda ülkeleri acil durum planları oluşturmaya sevk etti.

 

Yem sanayimiz 2021 yılında 6,6 milyar dolar ithalatı gerçekleştirdi. Bunun yüzde 69’unu hammaddeler oluşturdu. Rusya ve Ukrayna gibi dünya hammadde ihracatında önemli iki ülkenin savaşa girmesi yem sanayimizi de tedirgin etmeye başladı. İlerleyen günlerde ne olacağını bilmiyoruz.

 

Arz güvencesini sağlamak, lojistikte yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırmak, döviz ve dünya fiyat artışlarına bağlı olası girdi fiyat artışlarını minimize ederek hayvancılığımızın bu durumdan en az zararla çıkmasını sağlamak için en kısa zamanda “Acil Durum Planları”nı hazırlamamız gerekiyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bu çalışmaya her türlü katkıyı vermeye hazırız.

 

Bu süreçte atılacak en öncelikli adım süt fiyatının yeniden revize edilmesi olmalıdır. Üretime devam edebilmemiz ve damızlık hayvan kesimlerinin durması için; ya sattığımız çiğ süt fiyatı 1,5 pariteye denk gelecek şekilde 8 liraya çıkarılacak ya da ‘çiğ süt fiyatı artmasın’ deniliyorsa ilgili pariteye denk gelecek şekilde yem fiyatında indirim yapılacak ki bütün üreticilerimiz bu fiyattan yem alabilsin.

 

Bu kapsamda;

• Fiyatın belirlendiği dönemde paritenin korunması için yemde de akaryakıtta uygulanan eşel mobil sistem gibi bir sistem hayata geçirilebilir. Üreticilerin yeme gelen zamlar nedeniyle mağdur olmaları ve belirlenen pariteden sapmalar önlenebilir.

 

Bunun dışında,

• Çiğ süte verilen 20 kuruşluk prim yeterli değildir. Bu destek hem üreticiyi destekleyecek hem de kayıt dışılığa kaymanın önüne geçirecek seviyeye yani en az 60 kuruş seviyelerine çıkarılmalıdır.

• Desteklemelerin kısa sürede ödenmesi için çalışma yapılmalıdır.

 

• Akaryakıtta fiyatlar makul seviyelere indirilmeli, gelen zamlardan çiftçilerin kullandığı mazot muaf tutulmalıdır.

 

• Son elektrik zamlarının ardından elektrik fiyatları küçük büyük bütün işletmeler ve süt toplama merkezleri için ciddi bir maliyet yükü oluşturuyor. Elektrik fiyatları, tarımsal işletmeleri koruyacak ve üretime devam edebilecekleri seviyelere indirilmelidir.

 

• Temel gıdada yüzde 1'e düşen KDV'yi olumlu buluyoruz. Fakat ilaçtan mazota kadar üreticilerimizin ana girdilerinin tamamında KDV yüzde 18’den kesilmektedir. Burada üreticiye bir finansman maliyeti doğmuştur. Zaten para kazanamayan bir sektöre bir de böyle bir finansman yükü yüklenmiştir. Bu konuda da üretici lehine bir düzenleme yapılmalıdır.

 

• Üreticinin sanayiciye sattığı sütte, ödeme süreleri 30-45 günden, 60 güne çıkmıştır. Bu süre makul seviyelere indirilmelidir.

 

Bu önerilerimiz dikkate alınmaz ve hızlı adımlar atılmazsa yakın zamanda ne süt hayvanı kalacak, ne de et ve süt üretilecektir. Bu yıkımın göç ve işsizlik gibi sosyal etkilerinin yanında, tüketici nezdinde ithalata ve yüksek ithal fiyatlara bağımlı sürdürülemez bir etkisi olacağı açıktır.

Üreticilerimizi yerinde tutmaya çalışalım. Üretimden koparırsak tekrar geri döndürmemiz, sektörü yeniden canlandırmamız kolay olmayacaktır.

 

İthalatla ülkeyi doyurma imkanı yoktur. Bunu görmezden gelemeyiz. Tarım sektörü dünyada en stratejik sektör haline gelmiştir. Elimizde ne var ne yoksa üreticiyi destekleyerek üretimimizi artırmaktan başka çare yoktur. Bunu başaramazsak gıdayı tüketicilerimize nasıl ulaştıracağız? Bunun sorumluları büyük vebal altında kalırlar.” (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.