Takip Et

TÜRK TARIMININ PLANSIZLIĞI

Gelişmiş ülkeler tarım planlarını en az beş yıllık süreçlerde “yakın dönem planlaması” olarak vücuda getirirler.Bizde ise planlama çiftçi kesimini seçim döneminde memnun etmekten ibarettir.

 

Bunun sonucu olarak da tarımda modernleşememe,gelir ve verim düşüklükleri,milli gelirden hakkedilen payı alamama,pazarlama ve ihracat sorunları vs pek çok sorunla Türk çiftçisi baş başa kalmaktadır.

 

Türk tarımındaki bugünkü plansız üretim biçimi aşağıdaki sonuçları doğurmaktadır:

 

• Geleneksel üretim biçimi sürdürülmüş, tarımda teknoloji kullanımı yaygınlaşmamış,

• Tarımsal yapı ve üretimde bölgesel dengesizlik giderilememiş,

• Teknik gelişim sağlanamamış,

• Üretimde verim artışı düşük kalmış, tarımda gelişme hızı uzun yıllar ortalama %2’lerde seyretmiş,

• Kırsal alanda gelir dağılımındaki bozukluk sürmüştür.

• Toprak reformu zamanında yapılamayınca, özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde sosyal gelişim gerçekleşememiştir.

• Tarımsal yapının teknik sorunları sürmekte, üretim %65’i 1-50 dekar büyüklükte olan cüce işletmelerle yapılırken, miras kanunu nedeniyle işletmelerde küçülme ve parçalanma hala devam etmektedir.

• Tarımda yaşayan ve çalışan nüfus alınan verim ve kaliteye oranla hem fazla, hem de eğitim düzeyi düşük olduğundan işgücü verimliliği düşük düzeydedir.

• Tarımsal yapının teknik yetersizliği ve nüfus özelliği nedeniyle gelir azlığı ve gizli işsizlik baskısı ile kentlere yoğun göç yaşanmakta, bu yolla kırsal sorunlar kentlere taşınmaktadır.

• Tarım sektöründe, çiftçilerin, örgütlenme ve piyasaya açılma olanakları çok sınırlı kalmış, iç ve dış pazarda rekabet güçleri yeterince artırılamamıştır, ürettiği ürünü gerektiği gibi değerlendiremeyen çiftçiler de üretimden vazgeçme noktasına gelmişlerdir.

• Bir dönem kendi kendine yeterli olan ülkemiz yılda 3,5-7 milyar dolar değerinde tarım ürünleri ithal eden bir konuma düşmüştür.

• Son yıllarda pamuk ekim alanlarının daralması ve üretim azalması ile sanayinin hammadde talebini karşılamak üzere yılda 1 milyon 500 bin ton pamuk dış alımı gereği bu durumu iyi yansıtan bir örnek olarak gösterilebilir.

• Devlet, tarımsal geliri yükseltmek, üretici ve tüketiciyi korumak, fiyat dengesini sağlamak, toplumun gıda ve hammadde talebini karşılamak amacıyla uzun zamandan beri tarımı destekleme politikalarını uygulayamamış ve bunun için tarıma yeterli kaynak aktarılamamıştır.

• Tarıma aktarılan desteklerin doğru yerlere gittiğini söylemek zordur.

• Tüm desteklere karşın üretim artışı hep sınırlı kalmış, düşük verimlilik ve yüksek maliyetli üretim, dış ülkelerin ucuz ürünleri ile rekabet edemez duruma gelmiştir. Onun için de son yıllarda sanayinin hammaddesi olan tarım ürünleri ithalat artışı sürerken özellikle mısır, pamuk, ayçiçeği gibi ürünlerin dış alımı tahammül edilemez düzeylere yükselmiştir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.