Takip Et

İran’la ticari ilişkiler ve türk tarımına olası etkileri-1

İran’la ile BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri arasında uzun yıllar süren anlaşmazlık ve müzakereler sonucu çözüldü. Varılan nükleer mutabakatın ardından 3 yıldır süregelen ambargonun kalkması Türkiye’ye nasıl yansıyacak?

Ambargo Türkiye’nin İran’a yaptığı ihracata ağır darbe vurmuştu. İhracatımızda gerileme gerçekleşirken sınırdaş olmamız, sınır ticaretinin daha çok gıda ve benzeri ürünlerde yoğunlaşması Türkiye aleyhine bir ticaret resminin ortaya çıkmasına neden oldu.

DEİK'in TÜİK verilerine göre, Türkiye'nin 2012 yılında 9.9 milyar dolar olarak gerçekleşen İran'a ihracatı 2013'te 4.2 milyar dolara, 2014'te ise 3.9 milyar dolara kadar geriledi. İki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi ise 2012'deki 21.9 milyar dolar seviyesinden 2013'te 14.6 milyar dolara, 2014'te ise 13.7 milyar dolara geriledi. Rakamlar göstermektedir ki BM’nin İran’a uyguladığı ambargodan en fazla etkilenen ülkelerden birisi de Türkiye olmuştur.

Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Türk-İran İş Konseyi Başkanı Rıza Eser, İran’a dış ticaret ambargosunun kalkmasıyla 2014 yılında 13.7 milyar dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 yıl içerisinde 30 milyar dolara ulaşabileceğini söyledi.

Hem İran hem Türkiye şimdi ticaret hacmini artırmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 7 Nisan’da gerçekleştirdiği İran ziyareti nükleer mutabakatın sağlandığı döneme denk gelince, bu ziyaretin dış ticaret açısından ve ikili ticari gelişmeler bakımından önemi arttı. Ziyarete 6 Türk Bakan’ın katılması Türkiye’nin İran ile işbirliğini artırma isteğinin bir göstergesi idi. Bunun yanında İran ile Eğitim, sağlık ve çevre konularında bir dizi anlaşma imzalandı.

İran ve Türkiye dış ticaretin artırılması yönünde hevesli ve istekli görünürlerken bölgesel dengeler, ABD, AB ve diğer batılı ülkelerin yanı sıra Orta Doğu ülkelerinin Türkiye ve İran ile ilişkileri bu ticaret hacminin büyüklüğü ve işlerliğini doğrudan etkileyecektir. Ambargonun kalkması, sınır komşusu iki ülkenin birçok alanda birbirine muhtaç olması, İran’daki Türk nüfusunun yoğunluğu ve İranlı tüccarlar arasında Azeri Türklerinin önemli bir yer işgal etmeleri Türkiye açısından ticaret hacmini artırmada önemli rol oynayabilecektir.

Ancak iki ülkenin bölgesel liderlik iddiası var. Türkiye’nin Suriye ve Irak politikaları hemen hemen her zaman İran’ın dış politik görüş ve uygulamaları ile çelişmektedir. Türkiye; neredeyse beş yıldır, Yemen, Suriye ve Irak’la ilgili dış politikasında İran’la karşı karşıya gelmiş durumda. Hatta Erdoğan, Yemen’deki gelişmelerde Suudi Arabistan’ın yanında saf tutarak İran’ın tepkisine neden oldu. Bu gelişmelerin iki ülke arasındaki ticari ilişkileri sabote etme potansiyelini göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.

Türkiye’nin İran’a ihracatı ambargoda ağır kayba uğramıştı. Ticaret hacmi şimdi patlayabilir. Ama iki ülkenin liderlik iddiası ve zıt kutuplarda yer almaları önemli bir engel olarak durmaktadır.

Yarın, yukarıda bahsettiğimiz gelişmelerin Türk ve Aydın tarımına olası etkilerini ele alacağız. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.