Takip Et

BATI TRAKYA TARIMI (Gezi Notları)-24

Halkidiki sonrası geri dönüşümüz başladı.

Cumartesi günü dönüşte İskeçe’ye şehir merkezine uğradık.

İskeçe’de Gümülcine gibi pek değişmemiş.

İskeçe, Batı Trakya’nın en güzel şehirlerinden birisi. Batı Trakya’nın bu güzel şehrinin tarihi Milat’tan Önce 870’li yıllara dayanıyor. 1371’deki Çirmen Zaferi ile Batı Trakya ve İskeçe, Türklere açılır. O gün bugündür de Türklerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerden biri.

İskeçe adının “es gece” veya “Eskice” sözcüklerinden türediği söylenir. Yunanlılar sarı sözcüğünün kökünden türemiş Ksantos adını kullanmaktalar.

İskeçe, özgün bir mimariye sahip. Türkler daha çok Aharyan ve Karşı mahallede oturmaktalar. Aharyan Mahallesine (Palia Ksanthi-Eski İskeçe) denmekte, bu mahallede özgün Osmanlı mimarisi gözünüze çarpıyor. Burada evler ve dar sokaklar sizi Osmanlı‘dan kalma bir Anadolu kasabası hissine taşımaktadır.

İskeçe şehir meydanı ve Osmanlı saat kulesi de görülmesi gereken yerlerden. Dar sokaklardan geçerek, İskeçe meydanına ulaştık. Yunanlıların Platia dedikleri meydan, şehrin tam ortasında, genişçe bir meydandır. Bu meydanı süsleyen görkemli bir Osmanlı saat kulesi var. Meydanda, çok miktarda kafetarya ve restoran bulunuyor.

Şehirde, Osmanlı Dönemi’nden kalma yapıdır. Aslında, şehirde Osmanlı Dönemi’nden kalma, iki tane saat kulesi bulunmaktaydı. Bunlardan bir tanesi: Tabakhane Camisi’nin yanındaki saat kulesidir ki, bu kule, 1943 yılında Bulgarlar tarafından yıkılmıştır. Günümüzde, bu kulenin yalnızca resimleri bulunmaktadır. Diğer saat kulesi ise, şehir meydanındadır ve günümüzde ayaktadır. Bu saat kulesi: 1870 yılında, İskeçe’nin önde gelen ailelerinden, Hacı Emin Ağa tarafından yaptırılmıştır.

İskeçe şehir meydanına bakan küçük, dar ve uzun bir Türk dönerci de döner ayran yedikten sonra meydandaki mekanlardan birinde oturup, Türk kahvesi içtik.

İskeçe’ye öğleden sonra uğradığımız için, uyku zamana rastladığımızdan dolayı eski dostlardan hiç birini görmeden ayrıldık.

Hatta çalıştığımız İskeçe Birinci Okulun önünden geçtik, kapılar kilitli olduğu için bahçesine dahi giremedik. Aynı şekilde İskeçe Türk Gençler Birliği de kapalıydı.

İskeçe içinde yaptığımız kısa turda bol bol fotoğraf çekme şansı bulduk.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.