Takip Et

TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASINA DAİR POLİTİKALAR

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ordunun ve halkın beslenmesi için tarım topraklarının korunması ve geliştirilmesine dair pek çok düzenleme ortaya konulmuştur.

 

Bu düzenlemelerin bir bölümü günümüz için uygulanamaz durumda iken bir bölümü ise günümüz yasalarının da ilerisindedir.Örnek verecek olursak son aylarda Tarım Orman Bakanlığının işlenmeyen tarım arazilerinin tarıma kazandırılması için alınan tedbirler paketi Osmanlı’nın “Çift bozan/levent akçesi” uygulanmasından alınmış bir tedbirdir.

 

Cumhuriyet döneminde ise tarım arazilerinin korunması ile ilgili olarak pek çok yasa yürürlüğe konulmuştur.Bunlar tarihlerine gör şu şekilde sıralanabilir:

 

• 4753 Tarih ve Sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu (1945),

• 1757 Sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu (1973),

• 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu(1984),

• 5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu (2005).

 

Şu anda yürürlükte olan yasa 5403 sayılı yasadır.Bu yasanın amaç ve kapsam bakımından önemli maddeleri ise şunlardır:

 

Madde 1: Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usûl ve esasları belirlemektir.

 

Madde 2: Bu kanun arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik arazi yönetimi kavramı ve Türkiye gereksinimi ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usûl ve esasları kapsar.

 

Madde 10: Arazi kullanım planları ile ülkesel ve bölgesel planlamalara temel oluşturan ve diğer fizikî planlamalara veri teşkil eden; su potansiyeli, toprak veri tabanı ve haritaları esas alınarak çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda toprağın niteliği, arazinin yeteneği ve diğer arazi özellikleri özetilerek uygun arazi kullanım şekilleri belirlenir. Hazırlanan arazi kullanım planlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla belirlenen alanlar, yerleşim alanları, toplumsal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile diğer arazi kullanım şekillerine yer verilir. Tarım arazileri, bu Kanunda belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, arazi kullanım plânlarında belirtilen amaçları dışında kullanılamaz.

 

Madde 11: Arazi sahipleri ve araziyi kullananlar, hazırlanan plân ve projelere uymakla yükümlüdür.

 

Yasanın 20. ve 21. maddelerinde ise tarım ve tarım dışı arazi kullanımının koruma projelerine uygun olmaması halinde izinsiz yapılan bütün yapıların yıkılması hükme bağlanmıştır. Ancak, yürürlüğe konulan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda sürdürülebilir arazi yönetimi benimsenmiş olsa da güçlü bir denetim sistemi getirilmemiştir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.