Takip Et

TÜRKİYE BİR YANLIŞTAN DAHA DÖNÜYOR: YERLİ TOHUM YASAĞI

Sayın Cumhurbaşkanı’nın desteğiyle 2017 yılı itibari ile 2006'da yerel tohumların satışına yasak getiren Tarım Bakanlığı’nın yanlışını düzeltme yoluna gitti.

8 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan tohumculuk kanununda,”

Tohumluk ticareti

MADDE 7 – Yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların ticaretine izin verilir.

Bu tohumluklar, Bakanlık tarafından belirlenmiş nitelik ve standartlara uygun, sertifikalı veya kütüğe kaydedilmek üzere kabul edilmiş veya standart tohumluk olarak ambalajlı ve etiketli olarak ticarete arz edilir.

Tohumlukların ithal edilmesi ve ihracı Bakanlığın iznine tâbidir. İthal edilecek tohumluklarda yurt içi standartlara uygun olma şartı aranır. Tohumluk ithalatı ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.”

Denmekteydi.

5553 sayılı kanunun 14. Maddesine göre;

MADDE 14 – İhracat amacıyla ithal edilip üretilen bitkisel ürün veya tohumluklarda kayıt altına alınma şartı aranmaz. Bu madde kapsamındaki bitkisel ürünlerin ticareti Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre düzenlenir. Ayrıca, ticarete konu olmamak ve şahsî ihtiyaç miktarı ile sınırlı kalmak kaydıyla, çiftçiler arasında yapılacak tohumluk mübadeleleri ile deneme ve denetim amacıyla kullanılan ve miktarları Bakanlıkça belirlenen tohumluklar, bu Kanun hükümlerinden müstesnadır.

Denmekte ancak çiftçi, komşusundan bir çuval arpa alıp tarlasına ekemeyecektir.

Yerel çeşitlerin herhangi bir kontrolden geçirilmeden ve tohumlarla ilgili belirlenen standartlara uygunluğu tespit edilmeden çiftçilere satılması, çiftçilerin karşılaşabileceği mağduriyetler sebebiyle yasaklanmıştır. Bu çeşitlerin Kanun’un ilgili hükümlerine uygun olarak üretilip ticarete sunulmasında bir engel bulunmamaktadır. Bu sebeple ülkemizde yerel çeşitlere ait tohumlukların kullanımının yasak olduğu bilgisi yanlıştır. Ancak kanunda belirtilen şartları, standartları ve sertifikasyon işlemlerini sağlayan kayıt altına alınmış yerel çeşitlerin satışına izin verilmektedir.

Yapılan yanlıştı.

Adına ister geleneksel, ister,yerli ister “Ata” tohumu diyelim,bu tohum çeşitlerimiz bizim hazinemiz konumunda idi.

Batlılı tohum ithalat şirketlerinin “hayrına”,Türk tarımının “şerrine” bazı bakanlık bürokratları ve ithalat şirketlerinin kasalarına çalışan politikacılarla bu hazinelerin, ticareti, yaygınlaştırılması, dolayısıyla geliştirilip korunması adeta yasaklanmıştı. Bunun aksine o yıllarına yaygın koruması GDO ‘lu ürün idi.

Hatırlarsak o dönemin Maliye Bakanı oğluna bir gecelik kararnamelerle yüz binlerce ton GDO’lu mısır ithalatı imkânı sağlamaktaydı.

Ancak halk,çiftçi ve sivil toplum kuruluşları,daha sağlıklı olduklarını inandıkları yerli ata tohumlarını kullanmaya devam ettiler.Hem de cezalara mahkum olamamak için “tohum takas şenlikleri” yaparak bu tohumları koruma yoluna gitmişlerdir.Özellikle Ege ve İzmir’de.

Bu alanda çalışan İzmir ve Aydın Büyük Şehir Belediyelerini,Gazeteci Tuncar Beybağa’yı,Ziraat Mühandisi Hatice Zeybek’i ve adını zikredemediğim emek veren herkesi kutlamak isterim.Çünkü çıkarcı bürokrat değil Onlar haklı çıktılar.

Konunun dün,Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve eşinin himayesinde yapılması ayrı bir anlam taşımaktadır.

Gelinen noktada ise bizzat devlet yukarıda ortaya koyduğu yasaları kendisi ihlal ederek doğru yapmaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.