Takip Et

Zeytin ağacının feryadı-9

Dünkü yazımızda 1939 yılında yürürlüğe giren 3573 sayılı yasadan maddeler halinde örnekler vererek Cumhuriyetin zeytin tarımına verdiği önemi gözler önüne sermeye başlamıştık. Bugün de devam edelim.

Zeytincilik her bakımdan korumaya alınmakta ve teşviklerle desteklenmektedir:” Devlet zeytinciliğin ıslahı, yeni zeytin dikim alanlarının tespiti, zeytin dikim ve yetiştirilmesinin teşviki ile verimin artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadele ile ürün elde etmekte masrafları azaltıcı araç ve gereçlerin imal ve ithalinde gerekli kolaylıkları sağlar.

Zeytinlik bölgelerin il veya ilçelerinde zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele amacı ile 1580 sayılı Kanun hükümleri dairesinde birlikte kurulur. Zararlılarla mücadelede Devlet birliklere gerekli araç, gereç ve finans kaynaklarını sağlar ve bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yeterli eleman görevlendirilir. Ürünün elde edilmesinden sonra üretici birlikçe tespit edilecek payına isabet eden mücadele giderini öder. Ödemeyen üreticiden amme alacağının tahsiline dair usul ve esaslarla bu pay birlikte tahsil edilir.”

Bunun yanında zeytinin işlenmesi, zeytinyağı üretimi ve pazarlanması konusu da kanunla belirlenmiştir:” hayvan ve makine kuvvetiyle işleyen yağhane ve zeytinyağı fabrikalarında ve salamura zeytinciliğinde yüksek vasıflı zeytinyağı ve salamura zeytin tanesi istihsal edilebilmesi için alınması lazım gelen telkinci ve öğretici tedbirleri almağa Ziraat Vekâleti salahiyetlidir.”

Devlet zeytini korurken o güne göre net, günümüze göre de eksik kalmış bazı kararlar almıştır:” Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.

Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının yüzde 10'unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez, İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına 2 milyon liradan 5 milyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.”

Aynı kanun 28.2.1995 tarihinde 4086 sayılı kanun olarak bazı değişikliklere uğrar.” Zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması, yerleşim sahaları hariç, zeytin sahalarına en az bir kilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasaktır. Bu hükme riayet etmeyenler, zarar görenin şikâyeti üzerine 1 aydan 3 aya kadar hapis ve meydana gelen zararın vahametine göre iki milyon liradan on milyon liraya kadar para cezasına mahkûm edilirler, fiilin tekerrürü halinde hapis ve para cezası bir misli artırılır.”

Kanunun bu bölümünde cezai müeyyideler konusunda eksiklik ve adaletsizlik bulunduğu kanaatindeyim. Herhangi bir çiftçiye zeytinliklere hayvanları yoluyla zarar vermekten 1 aydan 3 aya kadar hapis ve meydana gelen zararın vahametine göre iki milyon liradan on milyon liraya kadar para cezasına mahkûm edilirler, fiilin tekerrürü halinde hapis ve para cezası bir misli artırılır, hükmü getirilmektedir.

Burada zeytinlikler yaşlarına göre sınıflandırılmamıştır. Taze fidanlıklarda bu hüküm uygulanabilir olmasına rağmen, Aydın’ın pek çok ilçesinde zeytinliklerdeki zeytinler hayvanların dalına budağına ulaşamayacağı kadar yaşlanmış olup, özellikle büyükbaş hayvanlar ”baş aşağı” denilen sistemle başları ön ayaklarına bağlanarak ağaca zarar vermeleri önlenmektedir.

Ancak günümüzde zeytinliklerin başındaki en büyük bela bu değildir. En büyük bela doymaz para hırsları ile madencilik ve enerji sektörüdür. Üç beş ağacı sökmek onları tatmin etmemekte, yüzlerce ve binlerce dekar zeytinliğimize göz dikmiş durumdalar.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.