Takip Et

Aydın’da örtü altı üretim-jeotermal enerji ilişkileri-6

Sayın Prof. Dr. Nurgül Türemiş’in “TÜRKİYE’DE ÖRTÜALTI YETİŞTİRİCİLİĞİ” adlı araştırmasına dayanarak örtü altı yetiştirilirciğinde ısıtma sorununu ele alalım:

Ülkemiz örtü altı yetiştiriciliğinin en önemli girdilerinden ve en zor uğraşlarından birisi de ısıtma sorunudur.

“Ülkemizde örtü altı üretimi, mevcut iklim koşullarından olabildiğince yararlanarak, en alt düzeyde masraf ile yapılmaya çalışılmaktadır. Bu yüzden iç mekan süs bitkileri seraları haricindeki diğer seralarda ısıtma genelde don zararından korunmak amacıyla yapılmaktadır. Bunun sonucunda gerek verim, gerekse kalite düşmekte ve hastalıkları kontrol etmek güçleşmektedir.”

“Girdilerin yüksek olduğu seracılıkta ihracat hedeflendiği takdirde bu sorunları aşmak daha kolay olacaktır. Bunun ise ilk koşulu meyve kalitesinin yükseltilmesi ve üretim planlamasının yapılabilmesidir. Buda ancak, seralarda yetiştirilen türe göre belli bir dereceye kadar ısıtma yapılması ile sağlanabilir. Günümüzde seralarımızda don tehlikesine karşı yaygın bir şekilde kullanılan çatı yağmurlamasının yanında ısı perdesi ve su şiltesi gibi diğer ısı koruma yöntemlerinin de yaygınlaşmasında büyük yarar vardır. Bu tekniklerin kombinasyonları da oldukça iyi sonuç vermektedir.”

“Ülkemiz seracılığının gelişiminde önemli rol oynayabilecek faktörlerden birisi de jeotermal enerji kullanımının yaygınlaştırılmasıdır. Yenilenebilir, ekonomik ve çevre ile dost bir enerji kaynağı olan jeotermal enerji, ülkemizde ısıtmalı seracılığı mümkün kılabilecek ve seracılığımızı ideal çizgisine oturtabilecek tek çözüm gibi görünmektedir.”

Ancak burada en büyük sıkıntı, “çevre sorunları “ olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Yüksek sıcaklıklı jeotermal akışkan içeren sahalar Türkiye’nin batısında, düşük ve orta sıcaklıklı sahalar ise orta, doğu ve kuzeyinde yer almaktadır.”

“Hâlihazırda ancak 200 dekarlık bir sera alanının jeotermal enerji ile ısıtıldığı tahmin edilmektedir. Bu nedenle de, jeotermal ısıtmalı seracılığın geliştirilebilmesi için gerekli desteğin sağlanması gerekmektedir.”

“Yapılan çalışmalar, Türkiye’nin 31 bin 500 MW’lık termal kapasiteye sahip olduğunu ve bu yolla 150 bin dekar seranın ısıtılmasının mümkün olduğunu ortaya koymuştur.”

Yazı dizimizin bundan sonraki bölümlerinde örtü altı yetiştiricilik ve jeotermal enerji ilişkilerini, mevcut durumu ,sorunları, sorunların kaynaklarını, çözüm yollarını ele alacağız.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.