Takip Et

JES-DER’İN GERMENCİK TOPLANTISI-1

Kısa adı JES-DER olan “Jeotermal Elektrik Yatıımcılıarı Derneği” geçtiğimiz günlerde Germencik’te, dernek faaliyetlerini değil, fakat üyesi olan ve Germencik’te yatırım yaparak faaliyet gösteren üç üyesinin ,”çevre halkına dönük faaliyetleri” ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Toplantıda JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, Maraş Elektrik Üretim (MAREN) A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Şişman, Gürmat Elektrik Üretim A.Ş. (GÜRİŞ) Müdürü Necati Bayramoğlu, Karizma A.Ş. adına Mühendis Perihan Doğruyol konuşmacı olarak katıldı.

Toplantının açış konuşmasını yapan JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, "Jeotermal firmalarıyla jeotermal karşıtı olanlar arasındaki gerginliğin yanlış bilgilendirmelerden kaynaklandığını tahmin ediyoruz. Ancak ilimizde yatırım yapan jeotermal işletmelerinin üst düzey yöneticileri doğru bilinen yanlışları bilimsel dayanakları ile sizinle paylaşacaklar”,dediyse de her üç konuşmacının anlattıklarının içeriğinde bilimsellikle ilgili herhengi bir bölüm bulunmamaktaydı.

Ufuk Şentürk’ün, İneklerin jeotermal sistemlerden daha fazla karbonsüdioksit ürettikleri, yolundaki düşüncesi hem salondaki leri güldürdü hem de öfkelendirdi.

Salonda gerilim artarken, MAREN A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Şişman’ın, "Doktor olan birisi Aydın'da jeotermalden dolayı insanlarda kanser oluyor derse, ben de olsam bu laflara inanırım. Siyasetçiler de korku salarak insanları bir yere yönlendirmektedir. İnsanları yanlış bilgilendirerek 'kanser olacaksınız, öleceksiniz' diyerek bilime ve ilime aykırı konuşuyorlar. Eğer bu bilimle ve ilimle ispatlanırsa, ilk önce bu santralde ben çalışmam" diye konuşması, germencik halkının yakından tanıdığı, sevdiği ve aynı zamanda Germencik Çevre Platformu’nun ikinci başkanı konumunda olan ve toplantı için salonda bulunan Eski Aydın Tabip Odası Başkanı Sayın Metin Aydın’a yönelik sözleri halkı daha da öfkelendirdi.

Sayın Mehmet Şişman’ın bu konu le ilgili literatürü taramadığı veya jeotermal sistemleri korumak amacı ile bu sözleri sarfettiği ortada idi.

Zira ,bu alanda internet ortamında da bulunan Sayın Doç.Dr.Sevgi Tokgöz Güneş ve Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’nın 2010 yılında yayınladığı jeotermal enerji-radon-kanser ilişkileri ile ilgili çalışmaları okuması yeterli olurdu.

Sayın Necdet Bayraktar’ın şirketi ve JES-DER adına yaptığı konuşma o kadar sığidiydi ki aklımda tek cümlesi kalmadı.

Salonda bulunanlarda ise Sayın Bayraktar’ın anlattıklarının etkisi değil, jeotermal faaliyetlerle ligili olarak yaşadıkları gerçeklerin öfkesi hâkimdi.

Büyük Menderes’e deajarj edilen jeotermal, sıcak akışkanlarla vücudu büyük oranda yanan çevre halkından bir garibanın feryadının polis zoruyla salon dışına atılarak son bulması bize Çobanisa’da yaşananları hatırlattı.

Zira Kuyucak’a bağlı Çobanisa mahallesinden akmakta olan Kayran çayı Pamukören’de faaliyet gösteren jeotermal şirket tarafından dejarj kanalı olarak kullanılmış, gece vakti otlayan koyunlar sıcak akışkanda telef olmuş,çaydan geçen ineklerin memeleri yanmış,çaydan geçemediği için demiryolu köprüsünü kullanan bir köylüye tren çarpmıştı. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.