Takip Et

SÖZLEŞMELİ TARIM ÜRETİCİYİ KORUYOR MU-1

Sözleşmeli tarım, üreticinin ürününü pazarlama ve alacağını tahsil etme açısından önemli ve garantili bir metottur.

Acaba öyle mi?

Yasalar üreticiyi ne derece koruma altına almıştır?

“Türkiye’de sözleşmeli üretim, Borçlar Kanunu’nda belirlenen, tarafların yasalara aykırı olmamak koşulu ile sözleşme yapmakta serbest oldukları hükmüne dayanmaktadır.”

Tarım ve Orman Bakanlığınca, tarımda verim ve kalitenin artırılması, standartlara uygun ürünlerin üretilmesi, planlı ve istikrarlı üretim yapılması ve yeni teknoloji ve bilgilerin tarım kesimine aktarılarak uygulanmasına imkân sağlanması amacıyla 30/06/1996 tarihinde 22682 sayılı Resmî Gazete’de “Sözleşmeli Tarımsal Ürün Yetiştiriciliği ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” yayımlanmıştır.”

Tebliğ ile sözleşmede yer alması gereken koşullar, muhtemel satış fiyatının saptanması, ödeme, tazminat gibi konular düzenlenmiştir. Konu ile ilgili Tebliğ, genellikle bitkisel üretim faaliyetleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır.”

Fakat bu tebliğ hazırlanırken hayvansal üretim göz ardı edilmiştir.

“Ayrıca sözleşmeli üretimde alıcı ve üretici arasında sözleşmeler hem üretim hem de satış sözleşmesi niteliğindedir. Tebliğ’de sözleşmeli üretimin daha çok satış sözleşmesi niteliği ele alınmıştır. Tarım ile sanayi arasında yapılan sözleşmeli üretimde hem üretim hem de satış fonksiyonları genellikle birlikte düzenlenmekte ve bu bakımdan karma bir sözleşme tipi ortaya çıkmaktadır.

“Bununla birlikte Tebliğ’de, sözleşme ile ilgili uyuşmazlık sorunları çözümlenmeden ürünün üçüncü kişilere satılamayacağı, üreticilerin alıcılardan ve alıcıların üreticilerden tazminat talep edemeyeceği, tarafların sözleşmede belirtilen koşullardan herhangi birine uymamaları halinde durum tespit edilerek sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebilmesinin mümkün olduğu, sözleşmelerin iki taraf arasında onaylandıktan sonra tekrar noterde onaylatılması ve masraflarının üreticilere ödetilmesi gerektiği, prim sistemine sözleşmede hiç değinilmemesi vb. nedenlerle birçok problemler ortaya çıkmaktadır. “

“Tebliğ’in yürürlüğe konulması ile sözleşmeli tarımın yasal açıdan karşı karşıya kaldığı birçok belirsizlik ortadan kaldırılmıştır.

Ancak tebliğin yaptırım gücünün zayıflığı ve uygulamada sağlayacağı yararlar tartışılabilir olsa da Tarım ve Orman Bakanlığının konu ile ilgilenmesi, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin konuya taraf olmaları önemli bir gelişme olmuştur.

Bu Tebliğ ile ülkede sözleşmeli tarım uygulamalarını disipline etmek, uygulamanın yaygınlaştırılmasını sağlamak ve bu alandaki boşluğu gidermek amaçlanmıştır.

Ancak, Tebliğ’in ülke genelindeki uygulayıcı kuruluşlarca hemen hemen hiç dikkate alınmadığı ve tarım kuruluşları ile üretici örgütlerinin de yeterince konu ile ilgilenmediklerinin saptanması üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı, uygulayıcı kuruluşlardan aldığı görüşlere göre Tebliğ’i yenileme çalışmalarını tamamlamış ve 01/08/1998’de 16 no’lu “Sözleşmeli Tarımsal Ürün Yetiştiriciliği ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kaynak:3.Tarım Milli Şurası Sonuç Bildirgesi 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.