Takip Et

TÜRK TARIM POLİTİKALARI İÇİNDE DESTEKLEMELERİN ÖNEMİ

Daha önce de bahsettiğimiz gibi ürk Tarım Sektörü dost ve tamamlayıcı olmaları gerekirken diğer sektörlerin kıskacında kalmakta özellikleri nedeniyle de gelişememektedir.

Bundan çıkış yolu için de “yeniden Amerika’yı keşfetmeye gerek yoktur” ilkesinden hareketle diğer tarımda gelişmiş ülkelerin izledikleri tarımsal politikaları uygulamaktır.

Türk tarımı batı tarımından farklılıklar göstermektedir.

Türk tarım sektörüne desteklemelerin gerekliliğini anlayabilmek için öncelikle tarım kesiminin özelliklerinin ve diğer kesimlerden farklılıkların anlamak gerekmektedir.

Doç. Dr. F. Aylan Arı’nın “TÜRKİYE’DE TARIMIN EKONOMİDEKİ YERİ VE GÜNCEL SORUNLARI” makalesinde bu özellikler şöyle sıralamıştır:

“1-Tarım kesiminin en önemli özelliği tarımsal üretimin büyük ölçüde üreticinin kontrolü altında olmayan doğa koşullarının etkisi altında olmasıdır.

2-Tarımsal üretimin gerçekleşmesi uzun bir zaman süreci gerektirdiği için, talep baskısına cevap vermek üzere tarımsal ürün arzı hemen artırılamamakta, dolayısıyla kısa dönemde tarımsal ürün arzı düşük bir esneklik göstermektedir.

3-Tarım kesimi ikili bir yapı gösterir. Tarımsal ürünler, birisi pazar, diğeri de öz tüketim olmak üzere iki amaçla üretilmektedir. Tarımsal fiyat politikası açısından önemli olan kısım piyasa için yapılan üretimdir.

4-Tarım kesiminde sanayi kesiminin aksine, azalan verim kanunun geçerli bulunmaktadır. Bu durum tarım kesiminde fazla sermaye kullanılmasını önlemekte, dolayısıyla sermaye-yoğun teknolojinin uygulanmasını sınırlı kılmaktadır.

5-Çok sayıda ve dağınık olan tarımsal işletmeler ürettikleri ürünleri genellikle tam rekabete çok yakın piyasalarda sattıkları halde, ihtiyaçları olan girdileri piyasalardan sağlamaktadırlar. Devlet müdahalesi olmadığı taktirde, tarımsal üreticiler bu piyasa koşullarına göre, gerek girdi satın alırlarken, gerekse ürünlerini arz ederlerken iki yönlü sömürüye açık durumdadırlar.

Bütün bu nedenlerin etkisiyle tarımın ve tarım ürünleri fiyatlarının desteklenmesi gerekmektedir. Zira sanayi ve hizmet sektörleri gümrük politikaları, teşvik tedbirleri, vergi iadeleri v.b. koruma araçları ile korunmaktadır. Tarım kesiminin ise kendine özgü nitelikleri nedeniyle daha özel koruma politikaları ile desteklenmesi gerekmektedir.

Taban fiyat kavramı, çiftçi gelirlerinin düzenlenmesini, kaynakların rasyonel kullanımını sağlamak, tarımsal üretimi artırmak, şehirleşme politikasını yönlendirmek, tarım ve tarım dışı sektörler ilişkisini düzenlemek gibi amaçları tek veya birlikte içermekte ve ülkenin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak, amaçlarına göre değişik şekillerde tanımlanmaktadır.

Genel bir tanımlama ile taban fiyat çiftçiye ürettiği ürünü belirli bir asgari fiyatla, belirtilen aracı bir kuruluşa satma imkanı ve garantisi veren bir fiyat olarak tanımlanmaktadır.

Tarımsal üretimin doğa koşullarına bağlı olarak belirsizliği, mevsimlik dalgalanmalar gösterişi, tarımsal ürünlerin arz ve talep esnekliklerinin düşük oluşu, üreticilerin arz cephesinin oluşturmada etkili olmalarını kısıtlamaktadır. Fiyat mekanizmasında üreticiler aleyhine olan olumsuzlukları gidermek amacıyla devlet tarım ürünleri piyasasına taban fiyat politikası ile destekleyici olarak girmektedir.” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.