Takip Et

NİÇİN BAĞCILIK-5 Niçin Aydın İçin Bağcılık?

Bundan önceki dört yazımızda Aydın’ın bağcılık geçmişini tarihi süreç içinde ele almaya çalıştık.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, özellikle Ege’de Yunan işgali dolayısıyla üzüm üretiminde büyük düşüşler yaşanmış, Yunan askeri güçleri, köy, kasaba ve şehirleri yakarak yurdumuzu terk ederken bağ ve incir alanlarını da tahrip etmişlerdir.

1960-1980 yılları Aydın’da üzümün yok olmaya, bağların hızla sökülmeye uğradığı dönemdir. Bu dönemde sökülen bağların yerine, pamuk, incir ve zeytinin ikame edildiğini, dağ köylerinde ise verilen göç dolayısıyla bağların bakımsız kaldığını görmekteyiz. Bahsettiğimiz 20 yıllık dönemde ikame edilen ürünlerin üzüme göre getirilerinin daha yüksek olması bağcılığın terk edilmesine neden olmuştur.

Bahsettiğimiz dönemde bağ tarımının terk edilmesi geleneklerimizin de yok olmasına neden oldu. Yaşı yetenler hatırlar. İlkokula giderken hangimizin siyah önlüğünün cebinde kuru incir, kuru üzüm, Bundan önceki dört yazımızda Aydın’ın bağcılık geçmişini tarihi süreç içinde ele almaya çalıştık.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, özellikle Ege’de Yunan işgali dolayısıyla üzüm üretiminde büyük düşüşler yaşanmış, Yunan askeri güçleri, köy, kasaba ve şehirleri yakarak yurdumuzu terk ederken bağ ve incir alanlarını da tahrip etmişlerdir.

1960-1980 yılları Aydın’da üzümün yok olmaya, bağların hızla sökülmeye uğradığı dönemdir. Bu dönemde sökülen bağların yerine, pamuk, incir ve zeytinin ikame edildiğini, dağ köylerinde ise verilen göç dolayısıyla bağların bakımsız kaldığını görmekteyiz. Bahsettiğimiz 20 yıllık dönemde ikame edilen ürünlerin üzüme göre getirilerinin daha yüksek olması bağcılığın terk edilmesine neden olmuştur.

Bahsettiğimiz dönemde bağ tarımının terk edilmesi geleneklerimizin de yok olmasına neden oldu. Yaşı yetenler hatırlar. İlkokula giderken hangimizin siyah önlüğünün cebinde kuru incir, kuru üzüm, üzüm köftesi veya pestili olmazdı. Çocuk sağlığı ve beslenmesinde önemli yeri olan bu doğal ürünlerin yerini alan çikolata ve benzeri gıdalar ne derece tutabilirler?

Geleneksel üzüm üretiminde en büyük amaç ticari olduğu kadar da üzümden elde edilen yüksek enerjiden yıl boyunca yararlanma isteği idi. Üzümler sofralık olarak taze tüketildiği gibi kurutularak kış tüketimi için de saklanırdı. Kuru üzümün Aydın ve Türk mutfağında unlu mamullerde tatlandırıcı olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Bunun yanında pekmez en önemli üzüm yan ürünlerinden birisi idi. Ticari olarak önemi bir yere sahipti. Bağbozumları sonrasında pekmez yapımı üzüm üreticisi aileleri günler ve haftalar boyu meşgul eden bir meşgale idi. pekmezin yanı sıra kısa sürede tüketilmesi gereken şıra da günü birlik içecekler arasında idi. Kış günlerinin enerji kaynağı olarak günbalı ve pekmez köftesi yapılırdı. Bu yan ürünler çocukların olduğu kadar tüm aile fertlerinin şeker ve enerji ihtiyaçlarını giderirdi.

Peki, Aydın ilinde mevcut ürünlerin yanında yeni bir tarım çeşidi olarak bağcılığın tekrar canlandırılmasının ne gibi yararları olacaktır?

Bu konuyu öncelikle iklim, coğrafi şartlar, atıl arazilerin değerlendirilmesi ve az gelir getiren tarım alanlarından daha yüksek performans elde etmek açısından ele alalım.

Aydın coğrafyası sıcaklık, rüzgâr, güneşlenme, yağış, nem ve yöney(güneşe bakma açısı) bakımından değerlendirildiğinde fazlaca bağ kurulabilecek alanlara sahiptir.

Aydın coğrafyasının ova, güzlek(bayır) ve yayla gibi üç ayrı özellikteki yapılara sahip olması doğru üzüm seçimi ile uygun zamanlarda sofralık üzüm elde etme fırsatı sunmaktadır.

Bağ alanları diğer ürünlere göre daha az seçicilik göstermektedir. Her toprakta zeytin, incir, pamuk ve sebze yetiştiremezken üzüm taban suyu yüksek alçak ovalar dışında her çeşit toprakta yetiştirilebilir.

Diğer ürünler rakım farkına duyarlı iken bağı deniz seviyesi ile 1400 metre yükseltilere kadar kurabiliriz.

İncir başta olmak üzere ilimizde yetişen pek çok tarım ürünün yağış, nem ve sıcaklıktan doğrudan etkilenirken üzüm bu etkenlere daha toleranslıdır.

Aydın iklimi bağcılık için gayet uygundur.

Özellikle 300 metre civarından başlayarak, güzlek olarak adlandırabileceğimiz bu alanlar ve üzerindeki yükseltilerde bağcılık yapılabilir.

Yayla tarımı için bağcılık önemli bir fırsattır.

Orman arazileri arasında kalan az getirili araziler bağ olarak tarıma açılabilir.

Yine 700 metre rakımın üzerinde kalan yaylak ve dağlık alanlarda atıl kalmış olan küçük ve –büyük ve meyilli alanlarda bağ tesisi kurulabilir.

Asma bitkisi toprak çeşitliliğinden fazlaca etkilenmezken günümüzde anaç seçimi ile her toprağa her çeşit üzüm dikimi ve yetiştirilmesi gerçekleştirilebilmektedir. Özellikle mevsimlik akarsu kenarlarında yer alan kum ve tın oranı yüksek arazilerde bağ tesisi mümkündür.

Bağcılık aynı zamanda bir turizm unsurudur. Şehir hayatından bıkmış insanımız için 500 m2- 3 dekar arası hobi bağları girişimciler için getirisi yüksek bir yatırım fırsatıdır.

Devam edeceğiz… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.