Takip Et

Türk tarımının pazarlama sorunu-9 endüstri bitkileri pamuk-8

Pamuğun en önemli sorunlarının başında “pazarlama” sorununun geldiğini belirtmiştik. Bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı raporunu dikkate alarak sorunları irdelemeye devam ediyoruz:

“Pamukta standardizasyon ve kalite kontrolü halen bir sorun olmaya devam etmektedir.”

“Üretimi daha kolay olan çekirdeksiz kuru üzüm, mısır ve ayçiçeği gibi ürünlerin fiyatlarının nispeten yüksek oluşması ve bu ürünler için verilen destekler pamuk üretimini olumsuz yönde etkilemektedir. Pamuk ekilen alanlarda söz konusu ürünlere geçilmesi nedeniyle, pamuk üretiminde (GAP’ın devreye girmesine rağmen), iç talebi karşılayacak miktarda artış sağlanamamıştır.”

“Pamukta kirlilik (kontaminasyon) halen önemli bir sorun olarak devam etmektedir. Bu sorunun devam etmesi pamuklarımızın iç ve dış piyasa değerini düşürmekte ve ithal pamukların tercih edilmesine neden olmaktadır.”

“Ülkemizde pamuk alanlarında ortalama 70 dekar düzeyindeki küçük ve çok parçalı arazi yapısı, pamuk üretiminin ekonomik işletme yapısına dönüşümünü ve makineli hasadın yaygınlaşmasını engellemektedir. Yüksek verim ve kaliteye rağmen küçük ölçek yapısı maliyet dezavantajına neden olmaktadır.”

“Pamuğun tarla aşamasında tarım ürünü, işlenmesi açısından sanayi ürünü olarak değerlendirilmesi ve pazarlama yönü gibi çok boyutlu yapısı, pamukla ilgili bütüncül politika üretiminde sorunlara yol açmaktadır.”

“Getirilen yasaklayıcı düzenlemelere rağmen, bölgeler arasında kütlü pamuk nakli devam etmektedir. Bu durum, beraberinde kalite sorununu ve Türk Pamuğu imajını zedelemektedir.”

“2008 ve 2009 yıllarında dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin etkileri, pamuğun özellikle üretimi olmak üzere tüketim ve ticaretinin tüm dünyada azalmasına neden olan önemli faktörlerden biri olmuştur. Türkiye’de pamuk sektörü bu durumdan ciddi oranda etkilenmiş ve diğer nedenlerle beraber Türkiye üretimi, 2008/09 yılında, kendinden önceki beş yılın ortalamasına göre (800 bin ton) yüzde 45; 2009/2010 döneminde ise yüzde 53’lük bir düşüş yaşamıştır. Aynı oranlar dünya üretimi için yüzde 8 ve yüzde 12’dir” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.