1996 yılı Haziran ayında yapılan genel seçimler sonucunda hiçbir siyasi parti tek başına iktidara gelebilecek çoğunluğu elde edememiştir.
Mesut Yılmaz Hükümeti’nin istifasının ardından Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümeti kurma görevini Necmettin Erbakan’a verdi. RP-DYP Hükümeti'ni kuran Erbakan, siyasi sıkıntılar nedeniyle koalisyon protokolü çerçevesinde istifasını sunması sonucu, hükümeti kurma görevi Tansu Çiller’e değil Mesut Yılmaz’a verildi.
Erbakan Hükümeti'nin tarım bakanlığı görevine eski Aydın İl Tarım Müdürü Musa Demirci getirildi.
Erbakan Hükümeti'nin tarım ile ilgili düzenlemeleri, hükümet programında şu şekilde yer aldı:
• Tarımsal üretim iç ve dış ihtiyaçlara göre planlanacaktır.
• Tütün ekiminde üretici lehine yeni düzenlemeler yapılacaktır.
• Tarıma ait kamu kaynakları rasyonel olarak kullanılacaktır.
• Üretimden tüm pazarlamaya kadar olan süreçte üreticilerin kendi destek sistemleri hayata geçirilecektir.
• Tarım satış kooperatifleri yönetimleri özerkleştirilecektir.
• Üretici birliklerinin kurulması özendirilecektir.
• Tarım ve hayvancılıkta dünya fiyatları esas alınacaktır.
• Mevcut hal sistemi ıslah edilecektir.
• Sulama projelerine öncelik verilecektir
• Borsalar geliştirilecektir.
• Hayvancılığın canlandırılmasına özel önem verilecektir.
• Orman köylüsü desteklenecektir.
• Su ürünleri alanında üretimin artırılması için altyapı tamamlanacaktır.
• Ziraat odaları demokratik bir yapıya kavuşturularak etkinleştirilecektir.
Süleyman Demirel, Erbakan koalisyon hükümetinin istifası ile doğan boşluğu doldurmak amacı ile hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz’a verdi. Mesut Yılmaz tarafından III. Yılmaz Hükümeti kuruldu.
III. Yılmaz Hükümeti de programında tarım ile ligli düzenlemelere yer verirken projeler kadar da kendinden önceki hükümetlerin tarımsal uygulamalarına eleştirilere de yer vermiştir.
Bu kısa ömürlü hükümetler döneminde tarım sektörü sürekli kan kaybetmeye devam etmiş, üreticiler, yanlış hükümet politikaları nedeni ile zor yıllar yaşamış, sık sık icra takiplerine maruz kalmışlardır.
Hükümet programlarında tarımsal düzenlemelerle ilgili radikal ve akılcı çözümler yer almadığı gibi önerilen çözümler uygulanmayarak hayata geçirilememiştir.
Türk tarımı yasal zemine oturtulamamış, özellikle KİT’lerin kötü yönetimi bütçe açıklarına yol açarken, ileriki yıllarda,bu açıklar KİT’lerin tasfiyesi ile sonuçlanacak ve piyasa düzenleyici aktörler olan bu kuruluşlar, zaman içinde işlevlerini yitireceklerdir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.