Örtü altı tarım(seracılık) iklim şartlarını zorlayıp doğal hasat dönemini öne çekerek yapılan üretim biçimidir.
Dünkü yazımızda Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın konu ile ilgili basın açıklamasını ve içeriğinde ülkemizin örtü altı tarım rakamlarını verdik.
Genel düşüncemiz Aydın ilinin örtü altı tarıma en az Antalya kadar uygun olduğu, hatta bazı bakımlardan Antalya’ya üstünlük sağladığı yönündedir.
Öncelikle TÜİK 2013 rakamları ışığında Aydın ili ve Türkiye örtü altı rakamlarını kıyaslayarak bu alandaki yerimizi ortaya koyalım:
Ürün Çilek Domates Fasulye Hıyar Karpuz
Türkiye 160 026 3 320 090 42 646 1 090 940 640 513
Aydın 37 606 10175 209 777 8072
Aydın ili örtü altı üretiminde sebze ve meyve çeşitlerine göre ülkenin,
Çilekte % 23’ünü,
Domates’te %0,3’ünü,
Fasulye’de % 0,02’sini
Hıyar’da % 0,007’sini
Karpuzda %1,2’sini üretmektedir.
Aydın ili için bu rakamlar çok düşüktür ve Aydın’a yakışmamaktadır.
Aydın için örtü altı bir gerekliliktir. Çünkü
• Aydın’da tarım arazileri –Söke dışında kalan ilçelerde- çok küçük parsellerden oluşmaktadır. Bu parsellerden birim başına en yüksek üretim örtü altı tarımdan elde edilebilmektedir.
• Yeni arayışlar içerisindeki Aydın üreticisi için örtü altı üretim bir alternatiftir.
• Aydın ikliminin değerlendirilmesi gerekmektedir.
• Aydın ilinin sulama ve ulaşım üstünlüğü örtü altı üretime son derece uygundur.
• Sadece enerji üreten ve jeotermal rezervleri başka alanlarda kullanmayarak hem israf eden hem de Aydın insanına katkıda bulunmayan, sadece çevreyi (tarım toprakları,yer altı ve yer üstü suları,hava) kirletmek ve tarımsal zenginlikleri yok etmekle ünlenmiş olan jeotermal imtiyaz sahibi şirketler çevre halkıyla barışmanın bir yolunun,5686 sayılı “ucube” yasaya sığınmayıp bu zenginliğin ısısını örtü altı tarımda paylaşarak barışabilirler ve kendilerini bir parça da olsa affettirebilirler.
Altı üstü bir eşanjörün başına gelecektir da kaç para?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.