Takip Et

GDO İNSAN SAĞLIĞINA ZARALI MI?TARIMA ETKİSİ NEDİR?

Yazı dizimize başlamamıza neden olan, olay Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği’nin “Koçan” adlı dergisinde GDO’lu gıdaların yasallaşması ve yaygınlaşması konusunda, dergide yer alan bazı yazıların içeriği oldu.

Okuyucularımızın konuya vakıf olabilmeleri için bu alanda yayınlanmış çalışmalarımızı bu sütunda sergilemeyi sürdürelim:

Bu alanda çalışma yapanlardan S. Şahin.

“GDO’lu gıdaların alerji, romatizmal hastalıklar ve kansere neden olabileceği kuşkusunu vurgulamaktadır.

Domates, patates ve mısır kurduna, zararlısına karşı tarım ilacı kullanılmayıp bu ürünlere zehir geni naklediliyor. Zararlı domatesi ve patatesi yiyemiyor. Çünkü yediği zaman ölüyor. Ama o domatesi biz yiyoruz. Böyle şey olabilir mi?” diye sormaktadır:

"Gen naklinde kullanılan tekniğin kendisinden kaynaklanan çok sayıda risk bulunmaktadır. Çünkü, gen naklinde en çok kullanılan teknikte; bitkilerde tümör yapan "Canlimovirus" adi verilen virüsler, nakledilmek istenen geni bitki hücresine taşımak için kullanılmaktadır. Sonuçta nakledilen yeni genin yanı sıra, bu virüse ait genler de bitkinin içine sokulmaktadır.

(Dikkat!) Üstelik bu gen ve virüs genleri bağırsakta parçalanmadan kalabilmektedir.

Yapılan araştırmalar, genleri değiştirilmiş mısırla beslenen ineklerin sindirim sisteminde, bu genlerin parçalanmadan kaldıklarını göstermiştir. Bunların hücrelere geçmesi durumunda, kanser dahil, pek çok hastalık ortaya çıkacaktır.

Anne adayları gebelik döneminde, doğacak bebeklerin organlarının oluştuğu gebeliğin kritik ilk 2-3 ayı da dahil olmak üzere GDO’lu ürünleri de yiyeceklerinden, bu ürünlerin beklenebilecek zararlarından korunmaları olanaklı olamayacaktır. Ayrıca, bebek doğduktan sonra, mamalara ve devam mamalarına GDO’lu ürün katılırsa, emzirme sırasında da anneden bebeğe sütü ile annenin tükettiği GDO’lu ürünler geçebilecektir.

Hayvan yemlerine GDO’lu ürün katılabileceğinden, besin zinciriyle gebelere ve annelere ve de bebeklere doğrudan ve dolaylı olarak geçişin engellenmesi söz konusu edilemez.

İnsan sağlığı açısından bu derece bilimsel şüphelerle yaklaşılan GDO,Konusunu tarımsal açıdan ele aldığımızda ise başka bir tehlike karşımıza çıkmaktadır. Kaptan, N. Biyo-Silah : Terminatör Tohumlar,adlı çalışmasında şu tehlikeyi ön görmektedir:

“GD hiçbir organizmanın bırakınız ülkemizde ekilmesini, dünyanın hiçbir yerinde de ekilmesine rıza göstermemektedir. “İnsanlığın ortak kalıtı olan tohumları, uluslararası şirketlerin insafına ve tekeline asla bırakamayız. Çünkü kısırlaştırılmış GDO’lu katır tohumlar ve bunlardan elde edilen ürünler, insanlığın geleceği için büyük bir risk ve tehdittir!” görüşünü savunmaktadırlar. Hareket’e göre; Türkiye’nin yapması gereken şey, GD ürünlere izin vermek değildir. (Kaptan, N. Biyo-Silah : Terminatör Tohumlar). 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.