Takip Et

2014 YILI AYDIN TARIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ-2 (Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Açısından-2)

Yasanın olumlu yanlarından birisi de –tam olarak, açıklıkla tanımlanmamış olsa da- ehil mirasçı kavramını getirmesidir.

Yasanın 8. Maddesinde, 'Kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devrine, birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde, öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verir' şeklinde yer almıştır.

Tarım arazilerinden pay almayan mirasçılara altı ay içinde miras paylarını ödeme ön görülmüştür. Belirlenen süreler içinde bedelin depo edilmemesi ve devir hususunda istekli başka mirasçı bulunmaması durumunda sulh hukuk hâkimi, tarımsal arazinin veya yeter gelirli tarımsal arazinin açık artırmayla satılmasına karar verilmektedir.

Yasayla tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahip olmaktalar. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamamakta. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar vermekte.

Yasanın 8 K maddesinde arzuladığımız kredilendirme işlemine atıfta bulunulmuş olsa da bu yasaya has olmak üzere hali hazırda bir kredilendirme ve araziye sahip olacak mirasçıyı finansal bakımdan rahatlatacak ayrınılı bir sistemin ortaya konulamamış olması bu yasanın uygulanması bakımından pratik bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yasa, Bakanlık, yeter gelirli tarımsal arazileri ekonomik, ekolojik ve sosyal açıdan azami oranda verimli kılmak ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünü artırmak için gerekli tedbirleri alır, derken “tarım arazilerinin değerinin tespiti, kredi temini, ortakçılık, yarıcılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi, arz talep listelerinin oluşturulması, alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan aracılık yapılması, bu alanda ilgili kamu idareleri ile yürütülecek politikalar konusunda iş birliği yapılması ve kredi işlemlerine teknik destek sağlanması gibi iş ve işlemleri yapar veya yaptırır. Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak, ihtiyaç duyulması hâlinde, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal arazileri yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne çıkarmak veya mülkiyetten kaynaklanan ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma, alım ile satım işlemleri Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca ilgili mevzuatına göre yerine getirilir. Kamulaştırma ve alım işlemleri gerektiğinde Hazineye ait taşınmazların trampası suretiyle de yapılabilir.” Hükümünün işlerlik kazanması için bu yasanın en kısa zamanda, bu maddeyi detekleyecek ayrıntılı bir uygulama yönetmeliğine ihtiyaç duyduğu ortadadır.

Kredi temininde faizsiz veya cüzi bir masraf karşılığında kredilendirme gerçekleşmeli ki mirasçılardan hiç birisi mağdur duruma düşmemeli.Kredilendirmede ekili ve dikili arazilerin yıllık gelirleri,yıllık net getirileri,yetiştirilen ürünün pazar şansı ve özellikleri dikkate alınmalıdır.

Bu maddede yer alan amaçlardan birisi olarak “tarımsal arazileri yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne çıkarmak veya mülkiyetten kaynaklanan ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma” tarım dışı başka amaçlara hizmet etmemelidir.

Aydın’da arazi büyüklükleri ilçelere göre farklılıklar gösterse de sulu arazi büyüklükleri Germencik, Koçarlı, Kuşadası, Kuyucak, Efeler, Nazilli ve Söke’de 50 dekar, Sultanhisar’da 55 dekar, Buharkent, Didim, İncirliova, Köşk ve Yenipazar’da 60 dekar, Bozdoğan, Çine ve Karpuzlu’da 65 dekar, Karacasu’da 70 dekar olarak belirlenmiştir.

Kuru arazi büyüklükleri ise Kuyucak 120 dekar,Buharkent,Germencik,Efeler ve Söke 125 dekar,Koçarlı, Nazilli ve Sultanhisar 130 dekar,Çine ve İncirliova 135 dekar,Didim,Köşk ve Kuşadası 140 dekar,Bozdoğan ve Yenipazar 165 dekar,Karacasu ise 190 dekar olarak karar bağlanmıştır.

Tüm Aydın’da dikili araziler 10,örtü altı araziler ise 3 dekardan az olamayacaktır.

Özellikle Aydın’da hızla yaygınlaşan jeotermal enerji üretimi için sondaj, boru hattı ve enerji üretim santrali alanlarına yer açmak amacı ile tarım alanlarının kamulaştırılmasının önüne geçilmelidir. Her ne kadar Soma hakkındaki Danıştay kararı olumlu bir gelişme olsa da “güçlü enerji lobisinin” tarım topraklarını katledilecek alanlar olarak görmesinin daha önüne geçilemediğinin bilinmesini isterim. Kamu yararı her zaman tarımdan yana olmalıdır. Her ne kadar enerjiye ihtiyacımız olsa da, elektriksiz yaşanabileceği, ancak gıdasız yaşanamayacağının idrakine varılmalıdır. Şurası da unutulmamalıdır ki Türk çiftçisi 75 milyon Türk insanını beslediği gibi her yıl 35 milyon turistin de karnını doyurmaktadır. Bunun yanında 2002'de sadece 4 milyar dolar olan tarım ürünleri ihracatının, 2013'te 17 milyar 746 milyon dolara yükselmiştir.Bu da tüm ihracatın % 10’una tekabül etmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.