Son yıllarda küresel ikim değişikliği,çevre kirliliği,düzensiz ve plansız sanayileşme gibi olgularla lgil olarak Albert Einstein’ın ““Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa, döllenme, bitki, hayvan ve insan olmaz”.” teorisini duymayan kalmamıştır.
Bal arılarını da yaşatmanın yolu onlara besin ve beslenme alanları yaratmaktan geçmektedir.
Bu amaca uygun olarak, Türk arıcılık sektörünün geliştirilmesi bakımından, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili Genel Müdürlüklerince ağaçlandırma, erozyon kontrolü, mera ıslahı, üretim ve bakım gibi yapılacak proje ve çalışmalarda; arıcılığa uygun yeşil alanların korunması, geliştirilmesi, arıcılık amaçlı fonksiyonel planların hazırlanması, gezginci arıcıların konaklaması ile ilgili düzenlemeler, orman ekosistemlerinin ve biyolojik çeşitliliğin korunması konularında yapılmaktadır.
Bunun yanında ormanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması, erozyonun önlenmesi, sağlıklı ve kaliteli bal üretiminin en üst seviyelere erişebilmesi için arıcılık sektörünün ormancılık kurumları tarafından desteklenmektedir.Son yıllarda arıcılığın ormancılık için öneminin anlaşılmaya başlandığı ve bu yönde mevzuat düzenlemelerine gidilmektedir.
Orman Genel Müdürlüğü bilgilerine göre “ülkemizde üretilen balın dörtte bire yakını doğrudan çam balıdır. Çam balı tamamen orman alanlarında ve bir orman ağacı olan kızılçamdan elde edilmektedir. Arıcılar genel olarak orman ve orman kenarı alanlarda faaliyetlerini sürdürmektedirler. Orman içi ve kenarındaki boşluklarda, orman ağacı ve çalılarında yürütülen faaliyetler de dikkate alındığında arıcılık bir ormancılık faaliyeti de sayılabilir.”
Bal ormanı oluşturmada önemli konulardan birisi de arıların beslenmesine uygun ağaç ve bitki seçimidir.
“Bazı orman ağaçları arıcılık için değerli bir kaynak durumundadır. Yalancı akasya, kestane ve çam bunlardan bazılarıdır. Macaristan, Romanya, Çin, Kore ve Cezayir gibi ülkelerde akasya ormanı kurulması bu ülkelerin ulusal ormancılık politikası haline getirilmiştir. Çünkü akasya hem ormancılık açısından ve hem de arıcılık açısından son derece önemlidir. Arıcılığı gelişmiş olan birçok ülkede yalancı akasya yetiştiriciliğinin yayılmasına paralel olarak akasya balı üretimi de artmaktadır. Çünkü akasya dünyadaki en önemli nektar kaynaklarının başında gelmektedir.”
Ancak Macaristan örneğinde olduğu gibi bazı bilim adamları akasya dikimine karşı çıkmaktadırlar.
Bu meyandan olmak üzere ” Örneğin, Macaristan’da 1.400.000 hektarlık orman alanının % 18.23’ü yalancı akasya ormanı olup, ticari olarak üretilen balın esas kaynağını yalancı akasya ormanları oluşturmaktadır. Erkenci, normal ve geç çiçek açan ıslah edilmiş akasya varyetelerinin aynı alanda yetiştirilmesiyle çiçeklenme dönemi 30-42 güne çıkartabilmektedir. Çeşitli akasya varyetelerinin dekara ortalama bal verimleri 75- 125 kg civarındadır.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.