İnsan beslenmesinde en önde gelen gıda grubu proteinlerdir.
Günümüzde tüketiciler güvenilir, uygun fiyatta, iyi kalitede, sağlıklı beslenme alışkanlığını geliştirecek besinleri satın alma ve tüketme hakkına sahip ve seçiciliğe önem vermektedirler.
Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de gündeminde besinlerin üretimi, işlenmesi, ticareti ve sağlıklı bir biçimde tüketiciye sunulması gelmektedir.
Besin, beslenme ve sağlık gibi kavramlar birbirinden ayrılmaz bir bütünün parçaları olması, bunun sonucu olarak da ticaret, imalat, sağlık ve tarım sektörlerinin besin, beslenme ve sağlık konusunda işbirliği içerisinde çalışmaları ve entegre olmaları büyük önem taşımaktadır.
Gıda sanayinin de ortaya koyduğu katkılarla tarımsal ürünler, sağlıklı ve mutlu insanların toplumun devamı için sağlıklı ve tüketilebilir besinlere dönüştürülebilmesi bu sektörün ticari faaliyetleri içerisinde yer alan unsurlardır.
Devletler tarafından sürdürülebilir besin ve beslenme politikalarının oluşturulması ve bu politikaların uzun vadeli ve kalıcı olması gerekmektedir.
Böyle politikaların oluşturulması ve uygulanması için tarım, sağlık, eğitim, ticaret, sanayi kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği ortaya koymaları gerekmektedir. Aynı zamanda sektörler arası işbirliği de bir gerekliliktir.
Üretilen bu politikalar tüketicilerin alışkanlığına, mali, sosyal ve kültürel yapısına uygun olmalıdır.
Ne yazık ki ülkemizde problem bu noktada başlamaktadır.
Devletin önce iç tüketimi karşılamak daha sonra fazlasını ihraç etmeye dönük politikaları yetersiz kalmaktadır.
Son aylarda et fiyatları ile ilgili tartışmaların temelinde de bu yatmaktadır.
Öncelikle Türk tüketicisinin proteinli besinler tüketme alışkanlığının artırılması için satın alabilme tedbirlerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Bunun için de ilk adım olarak proteinli besin üretiminin artırılması; artırılması için de önce girdi maliyetlerinin düşürülmesi, proteinli besin üretimi için gerekli yatırımların yapılması amacı ile devlet desteklemelerinin artırılması gerekmektedir.
Öncelikle damızlık tavuk, büyükbaş, küçükbaş, balık, ördek, kaz, hindi gibi hayvansal protein kaynaklarının damızlık stoklarının artırılması mutlaka gerekmektedir.
Bu yolla tüketicinin insan vücudunun ihtiyacınca proteinli gıda satın alması sağlanabilecektir.
İkinci ve son aşama ise üretim fazlasının ihracatının amaçlanmasıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.