Takip Et

TARIMIN ÖNEMİ

Türkiye’de tarım sektörü içinde bulunduğu bütün olumsuz koşullara rağmen Türk ekonomisi içerisinde büyük bir potansiyele ve dinamik güce sahiptir.

 

Tarım yalnızca bu sektörde çalışan emeğin değil, tarım dışı işlerde çalışan emeğin de beslenmesi için gerekli gıdayı arzetmektedir. Ekonominin tarım dışı sektörlerinde çalışan emeğin beslenmesi bir zorunluluktur. Tarım dışında istihdam edilen emeğin beslenmesi için gerekli gıdanın ithalatla karşılanabilmesinin yolu, ihracat faaliyetlerinin ithalat için yeterli dövizi temin etmesinden geçmektedir. Rostow’un kalkınmanın aşamaları yaklaşımında da görüldüğü üzere, kalkış (take-off) aşamasını tarımsal devrim öncelemektedir (Rostow, 1980: 25).

 

Ülkemizin kalkınma sürecine hem girdi hem de tarım ürünü ve gıda kanallarından katkı sağlamaktadır. Tarım sektörü ülke nüfusunun önemli bir bölümünü istihdam etmektedir.

 

Türkiye nüfusunun beslenmesi için zorunlu gıda maddelerini ve tüm tarım ürünlerini üretmekte, sanayi,gıda,tekstil,ilaç,kozmetik sektörlerine girdi sağlamakta, sanayi ve gıda endüstrisi ürünleri için talep yaratmaktadır.

 

Ticarete konu olan bu ürünler yoluyla ihracata katkıda bulunmakta, Türk ulusal gelirinin önemli bir kısmını meydana getirmekte sınai birikimi desteklemektedir.

 

Ekonomi ve tarım alanlarında Pek çok tarım ülkesi görünümünde olan Türkiye’de tarımın ekonomik gelişmeye katkısının rakamlarla ortadadır. Bu yüksek katkıya ,halkın temel gıdasını üretme işlevine ve ihracata katkısına rağmen tarımın hala üvey evlat muamelesi görmesi ve bunun sonucunda tarım kesiminin gelir açsından en sonda borç ve finansa ulaşma zorluğu açısından ilk sıralarda yer alması düşündürücüdür.

 

Tarımın ekonomik gelişmeye katkısının ortaya konması, tarım sektörüne gereken özenin gösterilmesi açısından son derece önemlidir.

 

Günümüzde hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler tarımsal ürün üretimi bakımından kendine yeterli olmayı kısa, orta ve uzun vadeli kalkınma planları içinde stratejik bir olgu olarak kabul etmişlerdir.

 

Bir çok gelişmiş ülke ise tarımsal destek programlarının amaçlarından birisi olarak , tarımsal üretim bakımından kendi kendine yeterlilik ve gıda güvenliğinin sağlanmasını son derece önemli kabul etmektedirler.

 

Bahsettiğimiz bu ülkeler toplumsal ve ferdi hayatın devamı için beslenme için mutlak gerekli olan gıda maddelerini üreten tarımı stratejik bir konumda ele almakta bu amaçla tarım sektörüne büyük miktar ve oranlarda kaynak aktarmak yoluyla tarımlarını ve üreticilerini desteklemektedirler.

 

Bir ülkede tarımın milli gelir içindeki payı ne kadar büyükse ve tarım sektörünün nisbî gelişme hızı ne kadar yüksekse, tarımın o ülkenin ekonomik gelişmesine ürün katkısı o kadar fazla; bu değişkenler ne kadar küçükse o kadar az olacaktır (Kazgan, 1966: 251).

 

Gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere üreticini desteklerken tüm tarım sektörünü de kollamış olmaktadırlar.Peki tarım sektörü niçin arzuladığı kalıcı bir refaha kavuşamamaktadır?

 

Bunun pek çok nedeni bulunmasına rağmen ana neden pazarlama,fiyat ve vergilendirmedir. Hükümetlerin tarım sektörünü vergilendirmesinin çokça tercih edilen bir yolu da tarımsal ürünlerin pazarlama kurulları ve aktörleri aracılığıyla fiyatlandırılması politikasıdır. Çiftçilere ödenen fiyatların malların satılabileceği piyasa fiyatlarının altında tutulmasıyla aradaki fark kadar hükümetler net gelir elde etmektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.