Takip Et

OSMANLI DÖNEMİNDE AYDIN DEPREMLERİ

Bölgede son iki yüz elli yılda meydana gelen 1653.1702.1895.1899 depremleri neticesinde bu antik kent de toprak altında kalmış olmalı. Bölge sakinleri zaman zaman yeraltında kalan bu antik kentin buluntularını ele geçirmekteler.

Yıkıcı depremlerin kronolojisi incelendiğinde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Aydın yakın çevresinde-Denizli’de 1354 ve 1651 yıllarında –yaşanan depremi hissetmek dışında, felaketlere yol açan bir depremle tanışmamıştı.

1644, 1653 ile 1702 VIII yıkım gücünden büyük depremleri Denizli- Nazilli- Aydın arasında, IX yıkım gücünde 1899 depremi Nazilli- Aydın’da en çok duyumsanmış, 1 ile 2 metrelik çöküntülü düşümler gelişmiştir. Bu düşüm Nazilli Demiryolu köprüsü altında açık olarak görülür. M=7,0, 1955 Söke-Balat depremi Söke düzlüğünün Ege ile birleştiği yerde kuzeydoğu-güneybatı sağ-yanal atımlı olarak oluşmuştur. Günümüzde Denizli- Honaz ile Aydın- Kuyucak, Denizli-Babadağ dolayında deprem ile depremcik etkinliği yoğundur.

“Padişah Avcı Mehmet zamanında (1653) Nazilli büyük bir yer sarsıntısı felaketine uğradı. Bir anda sanki kıyamet koptu, şehrin altı üstlüne geldi. Pek çok evler ve camiler yıkılarak yerle bir oldu. Bine yakın insan yıkıntıların altında kalarak öldü. Bir o kadarı da yaralı düştü. Sarsıntıda yer yer yarılan toprakların içinden kara katranı andıran sular fışkırdı. Korkuya kapılan halk günlerce açık yerlerde ve çadırlarda yatıp kalktı. Bu korkunç yer sarsıntısında Nazilli merkeziyle köylerinden başka Sultanhisar ve Kuyucak bucaklarında da birçok ev yıkıldı. Buralarda oldukça önemli, nüfus kayıpları verildi. 1744 yılındaki büyük yer sarsıntısında Nazilli baştanbaşa yıkıldı. Büyük kayıplara uğrayan halk başka başka yerlere göçtü. Birçoğu da yer sarsıntısından daha az zarar gören bağ ve bahçelerdeki evlerine çekildi. Birçok köyler halkla beraber bu yer sarsıntısında göçüp gitti. Gerçekten bu yer sarsıntısı yüzünden Nazilli şehri ile çarşısı ayrı ayrı yerlerde kaldı. 1899 yılında Nazilli şiddetli bir yer sarsıntısı felaketi ile karşı karşıya kaldı. Şehirde pek çok evler, dükkânlarla Ağa ve Çarşı Camileri yıkıldı. Yalnız Yahya Paşa Camii ayakta kaldı. Sarsıntının şiddetinden halk korkulu günler geçirdi. Geceleri açık yerlerde yatıp kalktı. Şehir oldukça önemli kayıplara uğradı.”

“ Menderes çöküntüsü boyunca yer alan eski yerleşimlerden Hierapolis, Laodikya, Afrodisyas, Nyssa, Mastaura, Harpaza, Tralles, Magnesia, Miletus gibi Likya, Karya ile İyon yerleşimleri depremlerle yıkılmıştır. Son 120 yılda bu yüzyılda düz kırıklarla ilgili olarak 1899 Büyük Menderes(Nazilli-Aydın), 1928 Torbalı, 1955 Söke-Balat, 1969 Alaşehir, 1969 Simav, 1970 Gediz, 1995 Dinar depremleri oluşmuştur. En yıkıcı depremlerin bu çöküntüler üzerinde olduğu belirlenmiştir.”

“Hiç kuşkusuz doğa olaylarında mesela en başta depremlerinde iktisadi hayatı sekteye uğratan bir durum arz etmesi de bu bölümde bahsetmemiz gereken bir konudur. Aydın ve çevresinde vuku bulan en önemli depremler; 1847, 1848, 1878, 1888, 1895, 1898 ve 1899 yıllarında yaşananlar olmuştur. Bunlardan 1895 ve 1899 depremleri yarattığı tahribat açısından diğerlerinden daha büyük ve şiddetli olmuştu. 1895’de gerçekleşen Aydın merkezli depremde, Aydın’da on kadar dükkân yıkılmıştı. Deprem korkusuyla dükkânlar bir süre kapatılmıştı. 1899 depremi de ticari yaşamda büyük etkiler yaratmış, mesela Sultanhisar kasabasında 6–7 mağaza yıkıldığı gibi çarşıdaki dükkânların bir kısmı harap olmuş, kasaba çevresinde bulunan 9 un değirmeninden sekizi yıkılıp sadece bir tanesi sağlam kalmıştı. Depremden zarar gören köprülerin yapımında bir takım zengin tüccarlarında emeği geçmişti. Söke’de Menderes nehri üzerinde bulunan ve deprem sırasında yıkılan Kemer köprüsünün tamiri için gereken 36 bin kuruştan 180 lirası Hoşyar Hanım ile Meyan Fabrikası Direktörlüğü ve Fotiyadi varisleri tarafından karşılanmıştı. Aydın-Çine üzerinde bulunan ve depremden zarar gören 34 köprü de Mirican Kazazyan Efendi tarafından yeniden inşa edilmeye başlanmıştı.” .” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.