Takip Et

Osmanlı’da Yetiştirme Alanlarında İncir-6

Ancak 2 yıl sonra basılan 1897 yılı salnamesinde Çine’nin tarım ürünleri arasında incir de sayılmaktadır:

“Dâhil-i kazada geliyetle zira olunan hububat: buğday, arpa, bakla, darı, susam.

Mahsulât-ı saire: incir, razakı üzümü, meyan kökü, zeytin.”

“İşbu mahsulâttan en ziyade ihracat buğday ve arpa ve bakladan olup… İzmir’e sevk edilir.” (66)

1908 yılında Köşk de önemli incir üretim bölgelerindendir:

Nahiye (Köşk) dâhilinde İncir, palamut, zeytin, pamuk, buğday, arpa, akdarı, mısır darı, çavdar, bakla, meyan kökü, susam, kestane, ceviz, çekirdeksiz razaki üzümleri hasıl olunup şimendifer (ile)İstanbul’a, İzmir’e mahal-i saireye nakl olunur(67).

Çaylı İzmir sancağının üretimine aittir. Diğer bölgelerde ise şu tür üretimler vardır: Beydağ, Ödemiş, Birgi ve Tire.

Batıya Yolculuğunda İncir-1

İlk çağlardan beri Denizli’den başlayan bir ana ticaret yolunun ve bu ana yola bağlı ikincil yolların varlığı bilinmektedir.

Ege bölgesi eski çağlardan itibaren doğu-batı doğrultusunda Büyük Menderes ve Gediz vadilerini izleyerek Anadolu’nun iç kısımlarını Batı Anadolu limanlarına bağlayan ana ulaşım yollarının yer aldığı bir bölgedir. Ayrıca ana yolları bazı noktalarda birbirlerine bağlayan küçük ara yollar da vardı. Antikçağda bölgedeki önemli yolların başlangıç noktası Ephesos (Efes) limanıdır. Bu önemli kentten çıkan yol Menderes havzası üzerinden Anadolu içlerine ulaşıyordu. Bölgeden geçen ticaret yolu antik dünyanın önemli kenti Ephesos’dan başlayarak Magnesia at Meandrum’dan sonra doğuya doğru uzanır, sırasıyla Tralleis (Aydın), Nysa (Sultanhisar), Mastaura (Nazilli) ve Loadikeia (Denizli) gibi önemli kentlere uğradıktan sonra çeşitli yönlerde daha karmaşık yollara ayrılır. (68)

Bölgenin ticari ulaşımında göze çarpan nokta, tarihi Şark Ticaret (İpek) Yolu’na bağlanan ara kervan yollarının, “çarşı” veya “pazar” adı verilen halkın ekonomik faaliyetlerinin yoğunlaştığı ticaret alanlarının ya içinden veya mümkün olduğunca en yakınından geçmesidir. Kentlerin yerleşim yerlerinde başta idare olmak üzere pek çok binanın veya mahallelerin ara kervan yolu üzerinde olması da son derece önemlidir. Bu yüzden Aydın şehrinin kurulması, büyümesi ve gelişme lokasyonun temelinde ulaşım faktörü yadsınamaz. (69)

İncir bahçede üretildikten sonra sofralara ulaşmak için katlettiği yolların merkezinde Aydın ve incir yetiştiren belde ve köyleri yer almaktadır. Önceleri bu yollar doğuda Denizli, kuzeyde Alaşehir, batıda İzmir’e doğru uzanmaktaydı. Ancak XIX. Yüzyılın başından itibaren sanayileşen Avrupa ve hızla kalkınan ve imparatorluk haline gelmekte olan Amerika’nın inciri tatması ile incir memleketten çok dışarıya yönelen bir ürün olma özelliğini kazanacaktır. Osmanlı’da önceleri korunma kapsamında olan ve önce Osmanlı halkının gıdası olarak düşünülen bu meyve 1839 sonrasında Türk’ten çok batılıların ihtiyacı için üretilmeye başlandı. Bunun en önemli etkenlerinden birisi de Gayrimüslim tüccarların incir ihracatında becerileri olmuştur. Artık incirin yönü doğudan batıya yönelmiştir.

Henüz İzmir- Aydın demiryolu devreye girmemişken İzmir’e getirilen ve buradan ihraç edilen eşya veya malların miktarı 879 bin 380 tonilatoydu ve değeri 5 milyon liraya varıyordu. Gerek yolların bozukluğu ve gerekse deve, at vesaire üzerinde taşınan malların yollarda bozulması büyük bir sorundu. Aydın ve civarında tütün, incir, üzüm, zeytin, pamuk, afyon, dut, keten, bal, palamut, balmumu, tiftik ve yün ile bilcümle hububat ve hayvan deri ve kemiğinden elde edilen ticari ürünler önce Aydın’a sonra yine hayvanlarla İzmir’e yollanmaktaydı. (70) 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.