Takip Et

TARIMSAL İSTİHDAMDA KAYIT DIŞILIK

Türkiye’de tarımsal istihdam piyasasında karşılaşılan bir diğer problem de kayıt dışılıktır.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarımsal faaliyetlerde mevsimlik göçmen-mülteci iş gücünün yaygın olarak istihdam edildiği bilinmektedir.

Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) tahminine göre dünyada 1,3 milyar insan tarımsal faaliyetlerde bulunmaktadır. Özellikle gelişmiş ülkelerde ve bazı bölgelerde tarımsal faaliyetlerde bulunan iş gücünün çoğu göçmendir (Dedeoğlu, 2018; Bozdemir ve ark., 2019).

Göçmenler-mülteciler çalışma izinlerinin bulunmaması nedeniyle kayıt dışı sektörlerden biri olan tarımda, sigortasız ve düşük ücret karşılığında çalışmaya razı olmaktadır (Bozdemir ark., 2019).

Son 10 yıl içerisinde Orta Doğu’da yaşanan siyasal dönüşüm ve değişimlerin de bir sonucu olarak Türkiye’de artan göçmen nüfusun büyük bir bölümü de tarımda istihdam edilmeye başlanmıştır. Bu değişim tarım sektöründe iş gücü çeşitliliğinin ve iş gücü özelliklerinin dönüşümüne neden olarak yerel-yabancı iş gücü kavramlarının da ortaya çıkmasına neden olmuştur.

İş gücü arzının artması ve emek karşılığının ucuzlaması sonucunda tarım sektöründe rekabet koşulları ağırlaşmıştır. Tarımsal faaliyetlerde mevsimlik tarım işçisi olarak istihdam edilen göçmenler-mülteciler: geçici statüde, sığınmacı statüsünde ya da ikamet izinleriyle Türkiye’ye gelmekte ve çeşitli kanallardan iş gücü piyasalarına dâhil olmaktadırlar.

Türkiye’nin sahip olduğu stratejik ve jeopolitik konum nedeniyle aldığı göçler, piyasalardaki hukuki boşluk ve denetimsizlik, serbest piyasa koşulları nedeniyle ücret politikası oluşumuna müdahale edilememesi kayıt dışı istihdamın genişlemesine neden olmaktadır.

Kayıt dışılığın ekonomik boyutları hakkında farklı görüşler hâkim olmasına rağmen kayıt dışılık oranı gelişmiş ülkelerde en fazla %10, gelişmekte olan ülkelerde %20 ile %50 arasında ve bazı ülkelerde de %50’nin üzerindedir (Mavral, 2001; Aslanoğlu, 2008).

Benzer şekilde kayıt dışı ekonominin GSMH’ye oranı: sanayileşmiş ülkelerde %8-10, gelişmiş ülkelerde %10 ile %30, gelişmekte olan ülkelerde %30 ile %60 ve bazı ülkelerde de %60 ile %80 arasındadır (Koyutürk, 2005; Aykın, 2017).

Dünya ve OECD ülkelerinin kayıt dışılık ortalamasının üzerinde yer alan Türkiye’de, kayıt dışılık oranı %5’tir (Bozdemir ve Bayramoğlu, 2019).

Tarımda girdi maliyetleri (mazot, tohum, gübre vs.) yüksek olmasına rağmen iş gücü arzının da yüksek olması (mevsimlik yerel-yabancı tarım işçileri), tarım işletmecisinin aldığı rasyonel kararlar ve piyasa koşulları, iş gücünün değer kaybetmesine neden olmaktadır. Değer kaybına uğrayan iş gücü ise kayıt dışı oluşuma neden olmaktadır. Tüm bu olumsuz piyasa koşulları ve Türkiye’nin göçlerle desteklenen yüksek istihdam kapasitesi, kayıt dışı istihdamın yoğun olduğu tarım sektöründe yapılacak düzenlemeleri zorunlu kılmaktadır.

Kayıt dışı istihdam, tarımsal iş gücü piyasasında ücret politikasının olmaması, örgütlü ve özlük hakları olmayan bir iş gücü yığınının tarım sektöründeki varlığı, iş gücünün sosyal güvenceden yoksunluğu gibi temel problemlerin acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Kayıt dışı istihdamın önlenmesi amacıyla belirli bir örgüt çatısı altında faaliyet gösteren iş gücünün ve bu alanlardan iş gücü istihdam eden işverenlerin destek ve teşvik sistemiyle koordine edilmesi gerekmektedir. Kayıt dışılığın önlenmesi diğer problemlerin de çözümüne katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte tarımsal iş gücü piyasasında yaşanan değişimler ve dönüşümlerin bir sonucu olarak iş gücü çeşitliliğinin artması söz konusudur. Kaynakların etkin kullanılması, iş gücü verimliliklerinin tespit edilmesi ve üretimin planlanabilmesi için öncelikle piyasada oluşan iş gücü çeşitlerinin tanımlanmasına ve özelliklerinin belirlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.