Takip Et

TÜRK TARIMININ GELDİĞİ NOKTA

Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için gıda ithalatı cari açıdan olduğu kadar gıda güvenliği açısından da bir risktir.Bunun için tüketecekleri gıdaları kendileri üretmeyi milli bir politika kabul etmektedirler.

Aynı zamanda tarım sektörü bu ülkeler için diğer ülkelerle en önemli ticari bağlantı kanallarından birisi haline gelmiştir

Gelişmekte olan ülkeler içerisinde yer alan ülkemizde tarımın Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla’daki (GSYH) nispi payı 25 yılda %25’lerden %10’a gerilemesine rağmen gelişmiş ülkeler ile karşılaştırıldığında tarımın GSYH’daki payının hala oldukça yüksek olduğu rakamlarla ortadadır.

Türkiye’de 2000 yılında istihdam oranı 7.8 milyon iken, 2008 yılında 5 milyona gerilemesine rağmen bu oran AB ve gelişmiş birçok ülkeye göre oldukça yüksek bir oran olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye’de ise 2001 yılından sonra diğer sektörlere ait GSYH paylarında artış yaşanırken, tarımın payı %10.1’den %7.8’e gerilemiştir.

Tarım sektörü diğer sektörlere karşı göreceli olarak gerileme kaydetmektedir. Özellikle yaşanan ekonomik krizler ve enflasyon-gıda ilişkili 2001, 2003, 2007 yıllarında tarım sektörünün küçülmesine neden olmuştur.

2007 yılında yaşanan kuraklık etkisiyle tarım sektöründe istihdamın payı %15 azalmıştır.

2008 yılında yaşanan küresel krize rağmen tarım sektörü diğer sektörlere nazaran daha iyi performans sergileyerek %1.1 büyüme göstermiştir (DPT, 2010).

Türkiye’de işsizlik rakamları ele alındığında ise tarımda istihdam edilen nüfus 2000-2008 döneminde % 36’dan % 23.7’ye düşerken, tarım ürünlerinin toplam ihracat içindeki payı %9.3’den %3.2’ye kadar gerilemiştir.

Bu rakamlar bize tarımın gerilediği, ihmal edildiği ,diğer sektörlere sağlanan avantajlardan mahrum kaldığını göstermektedir.

Yine bu rakanmlardan anlaşılacağı üzere makro ekonomik göstergeler içerisinde tarım sektörünün payı her geçen gün azalmaktadır.

Bu durum da ülke ekonomisini, sosyal hayatını, sosyal kesimler arasındaki ekonomik barışı bozmaktadır.

Çözüm ise tarımın ana sektör olarak kabul edilmesinden,büyüme sürecinde daha fazla önem verilemsinden geçmektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.