Takip Et

19.YÜZYILDA AYDIN VİLAYETİ VE KAZALARINDAN ORTAKÇI’DA TARIMA KISA BİR BAKIŞ -1 (MEŞE PALAMUDU)

Ortakçı ve çevresi de zeytin üretimini yoğun olarak gerçekleştirmekte idi. Yamaç kesimlerde ve meyilli arazilerde zeytinlikler oluşturulmuş, sofralık zeytin yanında zeytinyağı üretimi de yapılmakta idi. Aydın Dağları’nın güney yamaçları ile Çubukdağ’ın kuzey yamaçlarında ve Büyük Menderes’ten uzakça, meyilli araziler zeytin yetiştirilen alanlar idi. Rakımı 700 metre altında tüm köylerde ve alanlarda zeytin tarımı yapılmakta idi.“Ayak yağı” tabir edilen zeytinyağı çeşidinin üretimi aile işletmelerinde iyi bir gelir kaynağı olarak Osmanlı döneminde uzun yıllar boyu devam etti. Ailenin tüketiminin fazlası olan zeytinyağı yakın pazarlarda satılmakta idi.

Meşe palamudu (bir tür meşenin kozalağı) içerdiği tanen nedeniyle değerliydi ve deri yapımında kullanılıyordu (175).

 

Palamudu ihtiva ettiği yüksek orandaki (% 45) tanen dolayısıyla debagatta da kullanılan bir maddedir. Bunun için, Osmanlılar diğer sanayi ham maddeleri gibi palamudu da ihracı yasak maddeler arasına almışlardır (176).

 

Palamut (mazı), özellikle bağlık ve ormanlık mevkilerde geniş ölçüde üretilmekte idi. Meşe palamudu ağaçlarından silkme ve sopalama usulleriyle düşürülen palamut, açık ve güneşli havada kurutulur, daha sonra işlenmeye başlanır, tırnakları ve fındıkları ayıklanıp temizlenir, pelit adı verilen meyvesi hayvan yemi olarak kullanılır, hatta bazen un haline getirilirdi (177).

Genel olarak Aydın Sancağında palamut; Borlu, Demirci, Gördes, Nazilli, Burdur, Balat, Söke civarında yetişmekte; yılda 30.000 ton palamut, 4.800.000 Avusturya Florini karşılığında İngiltere, İtalya, Avusturya’ya satılmaktaydı. Palamut, yetiştirildiği yerde istiflenmeden ve ham bir şekilde okkası 50–60 paraya satılmakta; kısmen develerle, kısmen de trenle İzmir’e getirilen ürün İzmir’de istiflendikten sonra gemilere yüklenmekteydi Aydın’da palamudun ticari değerinin farkında olunduğunun kanıtı olarak gösterebileceğimiz örnekler rahatlıkla verebilir. Örneğin, 19. yüzyılın ortalarında Karacasu’da bağcılıktan sonra ekimi en çok yapılan ürün, 1279 dönümlük payı ile Palamut idi (178).

Palamut üretimi Ortakçı kazasının önemli geçim kaynaklarından birisiydi. Palamudun toplama dışında herhangi bir tarımsal etkinliğinin ve taşıma dışında ek zahmetinin olmayışı bu geçim kaynağını önemli kılmaktaydı. Palamudun toplama mevsiminin diğer tarım etkinlikleri ile aynı zamana çakışmaması bir ek gelir manzarası arz etmekte idi. Ancak palamut 1882’de demiryolu ulaşıncaya kadar hane gelirleri arasında çok az yer tutmaktaydı. Ortakçı kazası köyleri içinde üretim, hâsılat ve öşrü bakımından palamut kazancın en yüksek yerleşim yeri Ortakçı kasabasıydı.

 

1844/1845 yıllarına ait Ortakçı Temettüat Defterinde palamut üretiminin ayrıntılarını görmekteyiz. Bir kantar (yaklaşık 56,4 kg) palamudun hâsılatı yaklaşık 17 Guruş idi. Ortakçı’da vergi ödeyen 190 haneden 148 tanesi palamut üretimi ile uğraşmakta idi. Ortakçı’nın palamut üretimi 1086 kantar (yaklaşık 61 250 kg.dır).148 ailenin palamut hâsılatı 18675 Guruş olup, öşürü ise 1757 Guruştur.72. 702 Guruş olan Ortakçı tarımsal üretim hâsılatı içinde palamudun payı % 7’dir.Tarım ürünleri öşürü 72 702 olup öşür içinde palamudun payı % 24 civarındadır (179).

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.