Yaz ayları tarım ürünlerinin piyasaya en yüksek oranda arzedildikleri bir dönemdir.
Ege bölgesinde üzüm ve incir başta olmak üzere, tüm ülkede yaz sebzeleri olan patlıcan, biber domates bol miktarda üretilmekte, pazarlara sürülmektedir.
Arz fazlasının olup olmaması bir tarafa Türk tarımında, tarım ürünlerinin ederini bulmaması kangren gibi bir hastalık halinde sürmekte.
Ürünün bir bölümü gündeliği karşılamadığı için tarlada kalırken satılabilenler ise “öldüm” fiyatına gitmekte. Arada kazanalar ise alıp satıcılar. Üretici borç içinde hasada getirdiği ürüne harcadığı girdi ve masrafları bu satıştan karşılayamazken tarım ürünlerinin Pazar ve market fiyatlarının üretic fiyatlarının en az% 300-400 üzerinde olduğunu görüyoruz.
Manisa’dan 1,10 TL 2ye alınan sofralık üzüm İzmir’de 8TL’ye,Aydın’dan 2 TL’ye alınan taze incir Antalya’da 15 TL’ye satılmaktadır.
Bizim rahmetli (!) TÜİK de enflasyonun nedenini çiftçi olarak belirlemektedir.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ocak 2017’de yaptığı açıklamada, gıda fiyatlarında yaşanan dalgalanmanın hem tüketicileri hem de üreticileri yakından ilgilendirdiğine işaret ederek, gıda fiyatlarının enflasyon sepeti içindeki oynamaları ve yeri önemli. Buradaki 1 veya 1,5 buçuk puanlık oynama, enflasyonu da ciddi anlamda artırdığını söylemişti.
Sayın Tüfekçi aynı konuşmasında “bir yandan üreticilerin ürünlerini değerinde satmasını, diğer yandan da tüketicilerin bunları makul fiyatlarla tüketebilmelerini istediklerini “söyledi.
Sayın Tüfekçi konu ile ilgili olarak, hükümet olarak Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi oluşturduk. Merkez Bankasının sekreteryasında bu gözetim devam ediyor." şeklinde konuştu.
Sebze meyve satışında birçok aracının olduğunu ifade eden Tüfenkci, bu nedenle yüksek kar marjlarının görüldüğünü, ifade etti.
Tüfekçi, Şimdi yeni bir revizyon piyasa aktörleri tarafından isteniyor. Biz de bununla ilgili çalışmalarımızı başlattık. 2017'nin ortalarına doğru bunu da hayata geçirmiş oluruz." şeklinde konuşarak üreticiler bir ümit vermişti
Yılın yarısını geçmemize rağmen hala bir adım atıldığını görmedik. Üretici kan ağlarken, aracılar göbeklerini hoplatarak karlarına kar katmayı sürdürmekte ve enflasyon canavarını azdırmaktalar.
Çözüm: Eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’in de dile getirdiği “Çok bildirimli etiket sistemi”.Üreticinin sattığı, komisyoncu ve tüccarın aldığı ve sattığı,pazarcı ve marketin alış satış fiyatlarının tek bir etikette belgelendiği sistem derhal hayata geçirilmeli.
Yeni bakandan ve bakanlar kurulundan beklentilerimiz bu yolda…
Mağdur ile mağrur ortaya çıkmalı. Vergi kaçıranı bu yolla maliye enseleyebilmeli. Gıda enflasyonunda üretici de günah keçisi olmaktan çıkarılmalı.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.