TÜRKİYE’DE TARIM KOOPERATİFÇİLİĞİNİN DURUMU

Tarımdan yana olan her kesimin ortak düşüncesi ”Tarımın kurtuluşu” nun kooperatifçilte olduğudur.

Aynen gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi.

Bu alanda SETA adına “Türk Tarımına Yeniden Bakış” adı altında bir rapor hazırlayan Sayın Prof Dr. Fahri Yavuz ve Şerif Dilek’in çalışmaları dikkate değerdir.

“Türkiye’de kooperatiflerin başarısızlığının en önemli üç nedeni işlevsel olmamaları, profesyonel bir yapı kuramamaları ve kötü kooperatifçilik örneklerinin bıraktığı imajdır.

Kooperatiflerin işlevsel ve profesyonel hale gelebilmeleri için yeterli ve sürekli kazanç temin eden önemli bir işlev görmeleri gerekmektedir.

Örneğin kooperatifler özellikle soğuk zincirin yaygın olmadığı bölgelerde soğuk zincirin temel halkası olan süt toplama merkezlerini kurma ve işletme görevlerini üstlenerek işlevsel olabilir, profesyonelliğe ulaşabilir ve kötü imajlarını yıkabilir.

Hayvancılığı gelişmiş ABD, İngiltere, Hollanda ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde sütçülük sektörünün yaklaşık yüzde 90’ı kooperatifler eliyle yürütülmektedir.

Kooperatifler sadece süt toplama işini yapmaz, aynı zamanda sütü işleme ve çiftçilerin her türlü ihtiyacını karşılama işlevlerini de üstlenir.

Dünyada olduğu gibi Türkiye hayvancılığında da kooperatifçilik olmazsa olmazdır.

Kooperatifçilikte yapılan yanlışlar sektörü kooperatiflerden vazgeçme yanlışına sürüklememelidir.

Kooperatifçilik yabancıların oluşturduğu bir kurum olmasına rağmen geleneksel kültürümüzde de önemli bir yere sahiptir.

Peygamberimizin “Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır” hadisi şerifi, “tek okun kolay kırıldığı halde çok sayıda oku kırmaya gücün yetmediği” darbı meselimiz, “Bir elin nesi iki elin sesi var” ve “Birlikten kuvvet doğar” gibi atasözlerimiz, “ahilik”, “imece” ve “memleket sandıkları” gibi kurumlarımız kooperatifçiliğe işaret etmektedir.

Dolayısıyla kendi değerlerimizde farklı isimlerle yer etmiş bu gerekli mekanizmaya işlevsellik ve profesyonellik yüklemek gerekmektedir. İyi uygulama örnekleriyle kooperatifçiliğin kötü imajını gidermek ve yaygınlaştırmak kaçınılmazdır.”