Takip Et

TÜRK KOOPERATİFÇİLİĞİNİN TEMEL SORUNLARINDAN: YASAL MEVZUAT

Türk kooperatifçiliğinin en önemli sorunlarından birisi ve önde geleni yasal düzenlemelerdir.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren “kooperatifçilik” düşüncesi yasal düzenlemelerde yer almasına rağmen fiiliyatta desteklenmesi çoğunlukla geride kalmıştır.

1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, en üst düzeyde kooperatifçiliğin geliştirilmesi ve devletin bu konuda tedbirler alması gerekliliği vurgulanmıştır. Anayasamızın 171. maddesi devlete, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak öncelikle üretimin artırılması ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alma görevini vermiştir.Ve bu madde şu şekilde yer almaktadır:

“Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.”

Ancak yukarıdaki yuvarlak sözcüklerle ,baştan savma ifadelerle yer alan kooperatifçiliğin geliştirilmesi,yaygınlaştırılması ve korunması için yapılacakların neler olduğu anayasa dışı mevzuatta da benzeri şekillerde yer almaktadır.

Yasal sorunların başında “kooperatifçiliğimizin farklı yasalarla düzenlenmesi de yatmaktadır.

Günümüz Türkiye’sinde kooperatifler arasında farklılığın ve fırsat eşitsizliğin doğmasına neden olan üç temel kooperatif yasası bulunmaktadır:

a)1163 sayılı kooperatifler yasası (1969).

b)1581 sayılı tarım kredi ve birlikleri kanunu (1972).

c)4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun (2000).

Dağınık,finans eksikliği,yönetim zafiyeti olan kooperatifler birbirine az çok benzeyen ve radikal değişiklikler ve çözüm önerileri ve uygulamaları içermeyen bu yasalarla yönetildikleri için Türk kooperatifçiliği çıkmazdadır.

Türk kooperatifçiliğinin yeni ,derli toplu,kooperatiflerin ekonominin lokomotiflerinden olacağı,üreticinin fiyat ve pazarlama sorunlarının çözümlenmesinin ilk plana alındığı,profesyonelce yönetimlerin başlarında yer aldığı bir yasal mevzuata ihtiyaç bulunmaktadır.

Mevcut kooperatifler küçük, finanssız, darmadağın ve önemli bir bölümü de “pasif” durumdadır.Bunların ekonomiye katkısı olmayanlarının tasfiyesi,sorunlu ve küçük olanların iştigal alanları ve coğrafi konumları dikkate alınarak birleştirilmeleri gerekmektedir.

Diğer bir konu ise kooperatiflerin Türk Ticaret Hayatnda daha etkin yer almalarının sağlanmasıdır ki bu da yasal olarak Türk Ticaret Kanununda yapılacak pozitif ve ayrımcı desteklemeler ve Toptancı Halleri yasalarıyla olacaktır.

Etkisiz ve yetkisiz “üretici birlikleri” de yasal olarak düzenlemeye tabi tutulmalıdır.

Yine Türk kooperatifçiliği ile Üretici birlikleri arasında organik bağlar yasal olarak düzenlenmelidir 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.