Yeyüzünde bulunan toplam su miktarı 1,4 milyar km3 olup, bu suyun % 97,5’i tuzlu su, geriye kalan % 2,5’i tatlı sulardan oluşmaktadır.
İklim değişikliğinin yarattığı farklılıkları son yıllarda daha fazla hissetmekteyiz.
Türkiye genelinde 2018 yılı kışı normal yıllar ortalamasına göre daha ılık geçerken su kaynaklarında yeterli üretim gerçekleşmemiş,tarımsal ve içme sularında yıllık bir gerileme ortaya çımıştır.
2019 yılının ilk dört ayında ise yağmurlar iki ayrı dönemin bir bölğmünde yer alırken ilk bölü kurak geçmiştir.Nisan sonu Mayıs ve Haziran yağışları ile ilgili olarak ümitvar olmak isteriz.Çünkü elimizdeki su rezervleri sanıldığı kadar bol değil.
İklim değişikliği nedeniyle su kaynaklarındaki azalma, öncelikle tarımsal üretim üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır.Sulu tarım dışında her üretim biçimi rekolte,verimlilik ve ürün kalitesi üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır.
Yağışların azalması veya belli zaman aralıklarında ani yağışlar afetler dışında bir sonuç yaratmazken suları depolama imkanlarını da sıkıntıya sokmaktadır.
Sonuç olarak kurak ve yarı kurak alanların genişlemesine ek olarak, yıllık ortalama sıcaklığın artması, tuzlanmayı çölleşmeyi, ve erozyonu arttırmaktadır.
İklimsel açıdan atmosfer ısısındaki değişiklikler, yağmur, kar yağış zaman-miktarını ve dolayısıyla yeraltı ve yerüstü su miktarını eksi yönde etkilemekte, hava sıcaklığındaki artış
buharlaşmayı hızlandırmakta ve bu durum da, milli ve küresel sulama suyu hacminin düşmesine neden olmaktadır.
Buna karşın buharlaşmanın artması sonucu yeryüzünde daha
nemli bir hava hakim olmakta ve buna bağlı olarak yağışlarda artış gözlenmektedir. Aşırı yağış koşulları, sel ve
su taşkınları riskini de artırmaktadır. Ayrıca yağışların çoğaldığı bölgelerde aşırı sıcaklık nedeniyle
buharlaşmadaki artış, buraların kuraklaşmasına neden olmaktadır.
Her geçen yıl kar ve kar örtüsünün kapladığı alanlar azalmakta, karla örtülü zaman süresi kısalmaktadır.
Kar erimesinden kaynaklanan değişiklikler, su kaynakları üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.Bu da
Tarımımızı olumsuz etkilemektedir.
Su rezervlerini barındıran büyük kuyular ve akiferler kurumakta, özellikle Orta Anadolu’da taban suyu seviyeleri düşmekte, sulak ve bataklık alanlar bir bir yok olmaktadır.
O halde gereksiz ve her türlü su kullanımından kaçınmalıyız.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.