Takip Et

DÜNYA TOPRAK GÜNÜ

“Dünya Toprak Günü” nü kutlamayı, anmayı veya toprağın ağıtını tutmayı en çok hak eden ülkeyiz.

Çünkü mutluluğun, varlığın, yaşamanın temeli olan toprağa bizim kadar hor bakan, karnını doyuran toprağa bizim kadar düşman olan bir başka topluluk var mı acaba?

Aç kalacağımızı bile bile tarım topraklarını, gıda kadar aciliyeti olamayan maden, enerji, konut, ticaret gibi sektörlerin çıkarlarına feda eden bir devletin mensuplarıyız.

Düşmanla savaşır gibi ormanla, zeytinle, anıt ağaçlarla savaşan ve bu savaşı meşru kılmak için her türlü yasayı çıkaran bir devlet ve bu vahşi yasaların uygulayıcısı kurumların sahibiyiz.

Her yıl erozyonla, orman yangınlarıyla inşaatlarla neredeyse iki Kıbrıs büyüklüğünde tarım ve orman arazisini kaybetmekteyiz.

“Dünya Toprak Günü” Reza Zarrap, Kudüs, Muhalefet-İktidar çekişmeleri gündem konularının arasında kaynadı gitti.

“Dünya Toprak Günü”nü neredeyse, sadece TZOB (Türkiye Ziraat Odaları Birliği) Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar hatırladı ve önemini vurguladı.

Sayın Bayraktar tespitlerinde şu noktalara değindi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, toprağın, çiftçiler için en değerli varlık, geçimlerini sağladıkları, üzerinde üretimlerini sürdürdükleri ekmek tekneleri olduğunu bildirerek,

“Ülkemiz topraklarının önemli sorunlarını erozyon, tuzluluk ve çoraklaşma ile tarım arazilerinin yanlış ve amaç dışı kullanımı olarak sıralayabiliriz”

“Toprakların yüzde 63’ünde şiddetli ve çok şiddetli, yüzde 20’sinde orta ve yüzde 7’sinde ise hafif derecede erozyon görüldüğünü, toprakların yüzde 90’ında görülen erozyon nedeniyle yılda 1,4 milyar ton toprak kaybedilmektedir.”

“En önemli sorunlarımızdan biri de her yıl binlerce dekar verimli birinci ve ikinci sınıf tarım arazimizi, konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları, karayolu yapımı nedeniyle kaybetmemizdir. Alternatif marjinal tarım arazileri mevcutken, verimli tarım arazilerini tarım dışı amaçlarla kullanmak, büyük bir savurganlıktır. “

TZOB Genel Başkanı Sayın Bayraktar, tedbir ve önerilerini ise şu şekilde sıraladı:”

“Tuzlanmaya müsait tarım alanlarında sulamadan önce, tesviye, drenaj, toplulaştırma, tahliye kanalları gibi tarla içi geliştirme hizmetlerinin tamamlanması gerekmektedir.”

“Bilinçsiz su kullanımı da olunca tuzluluk ve çoraklaşma kaçınılmaz bir hal almaktadır.”

“Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin, imara açılmasına asla izin vermemeliyiz. “

“Toprağımızın kıymetinin herkesçe çok iyi bilindiği, toprağı yönetenlerden kullanana kadar her kesimin ona saygı duyarak hareket edeceği günler temennisiyle Dünya Toprak Gününü kutluyorum.” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.