Jeotermal enerji hakkında “temiz” ve toplumla barışık” olduğu yolunda kamuoyu oluşturma çabasında olan Jeotermal imtiyaz sahibi şirketlerin yaptıkları faaliyetler ile tolumu karşılarına alma ve hatta toplumla çatışma noktasına geldiklerini, önceki yazılarımızda belirtmeye çalışmıştık.
Bu faaliyetlerin toplumsal barış ve kamu düzeni açısından bir tehlike olduğu ortadadır.
Bu tehlikenin bertaraf edilmesinin iki yolu bulunmaktadır.
Birincisi Jeotermal imtiyaz sahibi şirketlerin faaliyetlerini yasal sınırlar içinde sürdürerek çevre halkına ve doğaya zarar vermekten vazgeçmesi,
İkincisi ise Jeotermal imtiyaz sahibi şirketleri denetlemekle görevli kamu kurumlarının görevlerini tam anlamı ile yapmaları.
Şu ana kadar yaşadığımız gerçekler ve çevre halklarının yaşadıkları ve başlarından geçenler, bazı ve pek çok Jeotermal imtiyaz sahibi şirketlerin yasal çizgiye dönme konusunda niyetli olmadıklarını göstermektedir.
Bu faaliyetlerden en çok çevre çiftçileri etkilenmektedir.
Jeotermal imtiyaz sahibi şirketlerin çiftçiler aleyhine yürüttüğü faaliyetlerden bazıları:
Sulama kanallarına jeotermal akışkan bırakma,
İnşaat atıklarını tarım alanlarına boşaltma,
Jeotermal sistem içinde toz üretme, bitkileri bu tozlarla olumsuz etkileme,
Üretim kuyusu sondajlarında havuzlarda toplanan kimyasalların yer altına karışmasını engellememe.
Büyük Menderes’e (Bereket, Kızıldere, Pamukören gibi yerleşimler başta olmak üzere ) dejarj borusu döşeme
Çiftçilerin geçiş yollarını kapatma,
Kuyu patlamaları yoluyla tarım arazilerine, tarımsal sulara zarar verme, kirletme,
Etüt kuyularını uzun süre açarak nem, ısı artışına neden olma, çevredeki bitki ve ağaçları yakma,
Üretim kuyularından uzun süre akışkan bırakarak havanın neminin artması ve dolayısıyla nemden olumsuz etkilenen başta incir olmak üzere pek çok ürünün kalite ve veriminin düşmesine neden olma,
Sulama kanalı olarak kullanılan dere ve arklara jeotermal akışkanları izinsiz ve habersiz bırakarak tarım topraklarının kirlenmesinde neden olma,
Üretim ve reenjeksiyon kuyuları çevresinde oluşturdukları havuzların mebranları (koruyucu örtüleri) özensiz kullanımı sonucu tarım topraklarının havuzda biriken kimyasallarla kirletilmesi.
Derelere boşaltılan akışkanlarla hayvanların telef olmaları, insanların haşlanması,
Ve bunun gibi daha yüzlerce örnek…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.