Takip Et

DÜNYA GIDA GÜNÜ İZLENİMLERİ-3

Ankara’da Gıda tarım Hayvancılık Bakanlığı Mehmed Akif Ersoy salonunda yapılan Dünya Gıda Günü kutlamaları ile ilgili izlenimlerimizi sürdürüyoruz.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın gıda ve açlıkla ilgili düşüncelerini ortaya koymayı sürdürüyoruz.

Gıda Üretim Ve Tüketimi

“Gıdaya erişimin zorlaştığı dünyada nüfusun artmaya devam ettiğini, dünya nüfusunun önümüzdeki 33 yılda 2 milyar daha artarak 2050 yılında 9,6 milyara çıkacaktır.

Uzmanlara göre son 8 bin yılda tükettiğimiz gıdayı önümüzdeki 40 yılda tüketeceğiz. Gıdaya olan bu talebi karşılamak zorundayız. Aksi takdirde çok daha büyük bir açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz. Açlığın bitirilmesi ve oluşan gıda talebinin karşılanabilmesi için tüm ülkelerin işbirliği içinde çalışmasının yanı sıra tarım sektörünün devamlılığı ve güçlenmesi de şarttır.

 

Dünyada her ülke kendi tarımını sürdürülebilir hale getirmeli, tarım ve ekonomilerini istikrarsız kılmaya yönelik dış etki, politika ve müdahalelere karşı kendi üreticilerini ve tarım sektörlerini korumalıdır.

İşte burada kırsalın korunması büyük önem taşıyor. Tarımsal üretimin devamlılığı için kırsal nüfusun yerinde kalması gerekiyor. Çünkü tarımın en önemli sorunlarından biri kırsaldaki nüfus kaybıdır.

 

Kırsal göçün nedenleri, tarımın genel dezavantajlı özelliğinden kaynaklanmakta ve diğer sektörlerle arasındaki fırsat eşitsizliğine dayanmaktadır. Özellikle yoksulluğun fazla, gelirin diğer sektörlere göre daha düşük olması ve sosyal güvenlik sorunu göçün nedenleri arasında yer almaktadır.

 

Kırsal nüfusta yer alanlar hem mukayesli hem de durumdan dolayı rekabet edemediği içn mağdurdur.

 

Kırdan kente göçün önlenebilmesinde yapılması gereken, tarımda çalışanlar için yeterli gelir düzeyi sağlanması ve kırsal bölgelerde yaşayanlara uygun yaşam standardı temin edilmesidir.

 

Yeterli gelir düzeyini oluşturmak, bu bölgelerde yaşayanlar için göçü önleyici bir etki oluşturacaktır.

 

Ancak sadece gelir artırıcı önlemler kırsal göçü önlemek için yeterli değildir.

Sosyal hizmetlerin bu bölgelere ulaştırılması ve bölgeler arası kalkınma düzeyinin dengelenmesi de gerekmektedir. Kırsal göç sorununun yarattığı tahribatları en aza indirmek açısından çiftçiyi tarımsal üretimde tutmak ve göçü önlemek için desteklerin artırılması ve etkinliğinin geliştirilmesi çok önemlidir.

 

Kırsal kalkınma, çiftçiyi, üretimi kurtaracak, ülkenin birçok sorununu halledecek, istikrar sağlayacak, en önemli faaliyet alanı olacaktır.

Kırsal kalkınma ülkemiz için de önemli bir olgudur. Kırsalda nüfus tutamıyoruz. Kırsal boşalıyor. Sadece tarımın geleceği açısından değil, ülke nüfus dengesi açısından da bu çözülmesi gereken bir sorundur.”

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.