Takip Et

İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN GDO TEKNOLOJİLERİ

GDO’lu ürün,tohum,fide,fidan,hayvan,besin ve yemlerin toplum sağlığı,tarımın geleceği açısından büyük riskler taşımasına rağmen bazı yararlarının olduğunu da kabul etmek gerekmektedir.

Bu alanda yapılan çalışmalardan olan Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi’nde Sema ÖZMERT ERGİN ve Hilmi YAMAN’ın yayınladıkları “Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri” adlı bilimsel çalışmada bu yararlar kısaca şöyle sırlanmaktadır:

1. Gıdaların Besin İçeriklerinin Artırılması,

2. Gıda Veriminde Artış ve Yeterli Beslenme,

3. Yenebilir Aşı Üretimi,

4. İnsan Hastalıklarının Tedavisi.

Bunun yanında olumsuz etkilerin ağır bastığı göze çarpmaktadır:

Antibiyotiklere Direnç Gösterme:

“Üretimi hızla artan GDO‟lu ürünlerin sağlığımıza ne gibi etkileri olacağı belirsizdir. Yabancı genetik materyal başka bir canlıya verilince, bu genler çevredeki hastalık yapan bakteri veya mikroorganizmalarla veya bunları yiyen insan ve hayvanların bağırsaklarındaki mikroplarla da birleşebilirler. Bu şekilde antibiyotiklere dirençli bakteriler oluşabilir ve bu durum sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.”

“Özellikle GDO‟lu besinlerin antibiyotiklere dirençli genetik materyal taşıması, insan bağırsağındaki bakterilere bu genetik materyalin geçmesi, çok tehlikeli bir durum olabilir. Böyle bir aktarım sonucunda bugün birçok hastalığın tedavisinde kullanılan antibiyotikler etkisiz kalabilir .”

Alerjik Etkiler:

“Genetik değiştirme teknolojisinin sebep olduğu sağlık problemlerinden biri bazı insanlarda alerjik reaksiyonlar oluşturmasıdır.”

“Toksik Etkiler:

“ Genetiği değiştirilmiş ürünlerin olumsuz reaksiyonlarından biri de toksin oluşturmalarıdır.”

Kanserojen Etkiler:

“Bilindiği gibi son zamanlarda kanser vakaları artmış ve daha erken yaşlarda görülmeye başlanmıştır. GDO‟lu ürünlerin kanserojen etkileri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Genetiği değiştirilmiş sığır büyüme hormonu (rBGH) süt verimini artırmak için ineklere enjekte edilmektedir. rBGH sütte insülin benzeri büyüme faktörünün (IGF-I) artmasına neden olmaktadır. IGF-I hem normal hücrelerin hem de kanserli hücrelerin büyümesine neden olmaktadır. Kanda IGF-I seviyesinin artması lenf, göğüs, rahim ve yumurtalık, prostat, kolon, akciğer ve pankreas kanserlerini ortaya çıkarabilmektedir. Ayrıca rBGH verilmiş hayvanlarının dalaklarının önemli bir şekilde büyüdüğü ve lenf sistemlerinde büyük değişiklikler geçirdikleri gözlenmiştir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.