Pamuk girdi fiyatlarındaki yükseklik / kütlü pamuk fiyatlarındaki satış dengesinin son birkaç yılda sürekli kütlü pamuk lehine gelişmesi pamuk üreticisi Türkiye’yi ithalatçı ülke konumuna sokmuştur.
Türk pamukçuluğunun önündeki en büyük tehlike tekstil tüketiminde kullanılan pamuğun ithal yoluyla karşılanması olarak karşımıza çıkmaktadır. AB ülkelerinin tarım desteklemelerinin yoğunluğu özellikle Yunanistan’ı dahi Türk pamuk üreticisinin karşısına “ihracatçı” bir ülke olarak çıkarmaktadır.
Söke ovası kadar pamuk üretemeyen Yunanistan AB ithalat-ihracat rejiminin avantajlarını kullanarak 2014 yılında Türkiye’ye 193 436 ton pamuk ihraç etmiştir. Türkiye’nin pamuk ithalatının yaklaşık yüzde 70’i ABD ve Yunanistan’dan yapılmaktadır. ABD’nin payı yüzde 50-60,Yunanistan’ın payı ise yüzde 11 civarındadır.
Yüksek girdi maliyetleri, üreticinin rekabet gücünü olumsuz etkileyen temel unsurların başında gelmektedir. Pamukta girdi ve satış fiyatları arasındaki dengenin girdiler aleyhine artması, desteklemeli ithalatın da etkisi ile “ortalama iç piyasa fiyatı” maliyeti karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle devlet destekleri ile aradaki fark dengelenmeye çalışılsa da yeterli olmamaktadır.
Üretici pamuğunu, haklı olarak dünya fiyatlarından satmak isterken tekstil ve hazır giyim sanayi uluslararası ticaret ortamında giderek güçlenen rekabetçi ortamda dünya fiyatlarından girdi temin etmek istemektedir.
Dünya pamuk fiyatlarını son yıllarda belirleyen unsurların başında pamuk üretimini elinde bulunduran ülkelerin (ABD, Çin Halk Cumhuriyeti gibi) üretim miktarları ile stokları gelmektedir.
Türk çiftçisinin en büyük örgütü olan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar konu ile ilgili olarak “Pamuk üretim maliyetini belirleyen tohumluk, ilaç, gübre, elektrik, mazot gibi girdi kalemlerinde alınan KDV ve ÖTV oranları düşürülmelidir. Diğer taraftan Türkiye’de pamuk üretiminin artırılması için belirlenen tarım havzalarındaki desteklemeler amacı doğrultusunda uygulanmalıdır. Prim sistemi, özellikle üretimi yönlendirme ve üretici gelir seviyesinin korunması açısından önemlidir. 2014 yılında 55 kuruş olan prim miktarı, 2015 yılında 65 kuruşa çıkarıldı. Pamukta ekimler sürüyor. Primin ödenmesine çiftçinin ihtiyacı var. Aslında, prim, girdilerin temininde faydası olacağı düşüncesiyle en geç ekim hazırlıklarından önce ödenmeli.
Ülkemiz tekstil sanayinin geldiği durumu dikkate alındığında, sanayicimizin hammadde ihtiyacı olan pamukta, istenen üretim artışını sağlamak ve dışa bağımlılığımızı azaltmak için önlem alınmalıdır. Dünya fiyatları karşısında, maliyetleri yüksek olan ülke pamuk üreticisinin rekabet etmesinin oldukça zor olduğunu” belirtmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.