Takip Et

TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA KOOPERATİFÇİLİK

“Türkiye' de üreticilerin örgütlenmesinin yetersiz olduğu, Tarım Kredi, Tarım Satış ve tarımsal amaçlı diğer kooperatifler ile sulama birlikleri, zirai mücadele birlikleri, köye hizmet götürme birlikleri gibi değişik kanunlarla değişik isimler altında meydana getirilen organizasyonların hizmetlerin götürülmesinde dağınıklığa ve devletten sürekli kaynak aktarılmasına neden olduğu bilinen bir geçektir. Bu kuruluşların OTP yükümlülüklerini yerine getirebilecek şekilde güçlendirilmesi, yönelim ve finansman bakımından bağımsız bir yapıya kavuşturulması ve devletin bu alandaki rolünün azaltılması gerekmektedir.

Sosyal amaçlarla kurulan ve kırsal kesim insanının yaşam standardını iyileştirmeye yönelik çok amaçlı faaliyetler yürüten Köy Kalkınma Kooperatifleri ise tarım, hayvancılık, ormancılık, el sanatları, sulama, su ürünleri, pancar ekicileri olmak üzere 7 konu bazında teşkilatlanmıştır.

Tarımsal kooperatiflerin kooperatifçilik prensiplerini tam anlamıyla uygulayamayışı, kooperatif fikrinin üreticilere yeterince Benimsetilememesi ve kuruluş amaçlarından uzaklaşması sonucunda işletme zararlarının meydana gelmesi beklenen yararların sağlanamamasına neden olmuştur (Çıkın ve Yercan (1995), tarımsal ürün pazarlamasında tarım satış kooperatiflerinin müdahale alımları da dahil olmak üzere kooperatiflerin payının önemli düzeyde olmadığını tespit etmiştir.”

Son yıllarda Türk kadınına “pozitif ayrımcılık” amacı ile kurulan kadın kooperatifleri de acele ile finans,alt yapı,pazarlama,mali ve idari mevzuatları hazırlanmadan kuruldukları için büyük zorluklarla,genellikle çok az sayıda kadın üyeden müteşekkil olarak hayatiyetlerini sürdürmeye gayret etmektedirler.

Büyük çoğunluğu bazlama,gözleme,basit ve ev yapımı gıda üretimi ile uğraşan kadın kooperatifleri ürettikleri ürünler, marka,barkot ve işletmeden mahrum oldukları,pazarlama ağları olmadığı için gelişememekte,kapanma ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Türkiye’de ve dünyada kooperaifçilik kıyaslamasını yaparsak hangi sonuçlarla karşı karşıya kalırız?

“İNGEV ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ile birlikte ActHuman Sosyal Politika İnisiyatifi’nin 3. çalışması “Sosyal Dayanışma Ekonomisi için Güçlü Kooperatifçilik” raporu dünya ve Avrupa genelindeki kooperatifleşmenin güncel durumu ve örnekleri ile bunların Türkiye ile karşılaştırılmasına imkân sağlıyor.”

“2014 yılında, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı tarafından ilk kez küresel ölçekte kooperatiflerin etkisini ve oluşturdukları ekonomik büyüklüğü inceleyen bir araştırma yapıldı. Bu araştırmaya göre Dünya genelinde 1 milyar ortak ve yararlanıcıya hitap eden 2,6 milyon kooperatif işletme bulunuyor ve bu kooperatifler 12,6 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bu kooperatifler 20 trilyon ABD doları varlığına karşılık, yıllık 3 trilyon ABD doları gibi bir kazanç yaratıyor.”

“2019 yılında ICA ve Avrupa Kooperatifler ve Sosyal İşletmeler Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın 300 kooperatifinin incelendiği araştırmada, bu kooperatiflerin 159’u Avrupa’dan 100’ü (Kuzey ve Güney) Amerika’dan ve 41’i Asya-Pasifik bölgesinde. Bu 300 kooperatifin faaliyet alanları, Sigortacılık (117), Tarım ve Gıda Endüstrisi (95) ve Toptan ve Perakende Ticaret (53) sektörleri ön plana çıkıyor.”

• “Avrupa Kooperatiflerinin yayınladığı rapora göre Avrupa nüfusunun %17’sinden fazlası bir kooperatifin ortağı olmaktadır. Bu istatistiğe göre Avrupa’da her 5 kişiden 1 kişinin bir kooperatife ortak olduğu söylenebilir.

• Avrupa’da faaliyet gösteren kooperatifler 4,5 milyona yakın istihdam sağlıyor, 2015 yılı itibariyle bu kooperatiflerin oluşturduğu toplam ekonomik büyüklük 1 trilyon avroya ulaştı.” (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.