Takip Et

Jeotermalde savcıllı öncesi ve sonrası-13

Buharkent Savcıllı halkı, dilekçelerini köy halkının büyük bir çoğunluğu ile imzalayarak Aydın İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne, gönderdiler. Mahallelerinde jeotermal faaliyet istemediklerini belirtmelerine, bu arada Aydın Bölge İdare Mahkemesi bu konuda “ÇED RAPORU GEREKLİDİR“kararı vermesine rağmen, Savcıllı Mahallesi’nde 8 Ekim 2015 tarihinde Zorlu Doğal AŞ’nin yapmayı planladığı 4. JES(Jeotermal Enerji Santrali) tanıtımı yapıldı.

Toplantıya Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Esra Çakır ve Kızıldere JES Kurumsal Sorumlu Yöneticisi Ali Er, Buharkent MYO Müdürü Doçent Doktor Mesut Kırmacı ve öğretim görevlileri, Aydın Çevre ve Kültür Derneği Platformu Başkanı Mehmet Vergili, Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış, Savcıllı Muhtarı Ali Arslan ve çok sayıda üretici ve Savcıllı’da ikamet eden vatandaş katılırken yanı sıra Ziraat Odaları adına bulunduk.

Zorlu Doğal AŞ tarafından özel bir kuruluşa 4.JES hakkında sunum hazırlatmıştı ki evlere şenlik. Kızıldere bölgesinde şu ana kadar var olan uygulamaların aksine pembe bir tablo çizilmekte, gelecekte bölgenin güllük gülistanlık olacağını müjdelemekteydi. Sanki Savcıllı –Kızıldere arazileri milli park olacak!

Sunum kendi içinde çelişkilerle dolu. Bölgede Hilleria adında antik bir kent mevcut iken tarihi alan bulunmadığı belirtilmekte, Savcıllı arazilerinin3. Sınıf tarım arazisi olduğu belirtilmekteydi. Gerçekte ise Savcıllı’nın dağlık kesim dışındaki tüm arazileri 1. sınıf tarım arazisi durumunda olunca tarafımızdan ve üreticilerle yoğun itirazla karşılaştı.

Savcıllı ve Kızıldere alanlarında 27 sondaj kuyusunun açılacak olması üreticileri daha da endişelendirdi.

Sunumun saçma yönlerinden birisi de Türkiye’de üretilen enerjinin yüzde 17’sinin jeotermalden elde edildiği yönünde bir bilgi ki bu rakamlar tamamen yanlıştı ve anında itiraz gördü. Bon keşfedilen sahalarla beraber ülkemizin jeotermal enerji potansiyeli en fazla 2500 MW olarak tahmin edilmektedir. Bu da en toplam enerji üretimi içerisinde fazla yüzde 2-3 ‘lere tekabül etmektedir.

Aydın için değerlendirme yapılacak olursa Sayın Ümran Serpen’e göre Büyük Menderes havzası için beklenen ulaşılabilir jeotermal enerji tahmini olarak 5.22 10 19 J olarak, bilinen 18 saha ve oluşumlardan tahmin edilmiştir. • Havza için gerçekleştirilen simülasyon çalışmaları, eğer sadece yapıların yarısı üretici ise, tahmin edilen ulaşılabilir ısının 4.75 10 19 J olduğunu açığa çıkarmıştır. • Elektrik üretimi için beklenen mevcut enerji, 2.12 10 18 J’dur. Var olan teknoloji ile bu miktar yalnız 3.19x10 17 J’dur.

Sonuçta sunumu hazırlayan şirketin jeotermal konusunda işin acemisi olduğu ortaya çıktı.

Aydın Çevre Kültür Derneği Platformu Başkanı Mehmet Vergili, "Aydın ilinin 2007 yılında çıkarılan Jeotermal Yasası ile toprakların tarım arazisi olmaktan çıktı. Sadece enerji sektörü bölgesi olarak ilan edilen bu bölgede halkın geçim kaynakları elinden alınıyor. Ayrıca şehirlerin dibine kadar kurulan santrallerin insan sağlığına olumsuz etkisi vardır. Şimdiye kadar yapılanlar yapılacaklara ışık tutmakta, tarım alanları elden gitmekte, Büyük Menderes jeotermal atıklarla kirletilmekte, tarımın geleceği ve insanların sağlığı ile oynanmakta" dedi.

Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış, "Jeotermal enerji yenilenebilir ancak toprak yenilenemez. Bir santimetre küp toprak 500 yılda oluşuyor. Jeotermal alanların kirlettikleri toprakların tekrar eski haline gelmesi 60 bin yıl alacaktır. Santral alanının ve kuyuların tarım ile zeytinlik alanlarda kaldığı proje kapsamında bu alanların dikkate alınmadığı görülüyor. Santralden çıkacak karbondioksit sera etkisi yaratıyor ve yoğuşmayan gazlar atmosfere veriliyor. İncir ağaçları santralden oluşan nemden zarar görüyor ve incirden alınan verim düştü. Santralden kaynaklanan hidrojen sülfür de çok zararlı" diye konuştu.

Üreticilerden birisinin elinde incir kasası ile sunumu yapan şirkete, Zorlu Doğal AŞ yetkililerine, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü personeline ikram ettiği incir ise “kara mizah konusu oldu.

Zira ikram edilen incir Zorlu Doğal AŞ’ye ait bir sondaj kuyusuna komşu olan incir bahçesinden toplanmıştı. İncirler yenemeyecek kalitede olduğu halde her üç katılımcı grup da mahcup olamamak için çürük incirleri zoraki gevelediler.

Devam edeceğiz. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.