Takip Et

TARIM ÜRÜNLERİ-GIDA FİYATLARI VE EKONOMİK İŞLEYİŞ

Üretici kesim olarak en çok şikayetçi olduğumuz konulardan birisi de enflasyon denen olgunun başlıca nedeni olarak bizlerin ürettiği ürünler ve gıdalar olarak takdim edilmesidir.

Gerçekte ise üretici elinde iken tarım ürünleri fiyatları yerinde saymakta, çoğu zaman da gerilemektedir.

Ancak pek çok basın organında mevsimi geçmekte olan veya henüz üretim bolluğu yaşamamış turfanda-erkenci- meyve ve sebzelerin mevsimsel fiyatları enflasyon nedeni olarak gösterilmektedir.

Gerçekte ise mevsim ne olursa olsun gıda fiyatları komisyoncu-tüccar-nakliyeci-pazarcı-market zincirinde yükselmekte, tüketiciye de bu kesimlerin marifetleri sonucu en yüksek rakamlarla ulaşmaktadır.

Piyasa fiyatları ve rakamları bu doğrultudadır.Bu konuda TZOB’un 2019 Mayıs ayında yayınladığı Zirai ve İktisadi rapor aynı sonuçları vermektedir.

“Gıda, 398 maddeyi içeren Tüketici Fiyatları endeksi (TÜFE) yani enflasyon sepeti içindeki 125 maddeye sahiptir, gıda sepetinin 47 tanesi işlenmemiş gıda (tarım) ürünüdür. Gıda sepetinin 2018 yılı için TÜFE sepeti içindeki ağırlığının yüzde 23,03 ve tarım ürünlerinin TÜFE sepeti içindeki ağırlığının ise yüzde 7,04 olduğu görülmektedir. Yani, tarım ürünleri gıda sepetinin sadece yüzde 30,5’ini teşkil etmektedir.”

“Yılsonları itibarıyla 2015’de yüzde 8,81, 2016’da yüzde 8,53, 2017’de yüzde 11,92 düzeyinde olan tüketici fiyatları endeksinde artış, 2018’de, dövizde yaşanan artışın büyük etkisiyle yüzde 20,30’a çıktı. Gıda ve alkolsüz içeceklerde 2015’de yüzde 10,87, 2016’da yüzde 5,65, 2017’de yüzde 13,79 olan fiyat artışı 2018 yılında yüzde 25,11’e yükseldi. Tarımda üretici fiyatları endeksi ise 2015’de yüzde 15,67, 2016’da yüzde 1,46, 2017’de yüzde 16,47, 2018’de ise yüzde 15,89 arttı. Görüldüğü gibi tarımda üretici fiyatlarındaki artış hem tüketici fiyatlarındaki hem gıda ve alkolsüz içeceklerdeki artışın gerisinde kaldı. 2018 yılsonu itibarıyla tarımdaki üretici fiyatlarındaki artış, tüketici fiyatlarının 4,41, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışının 9,22 puan altında gerçekleşti.”

“Tarım ürünleri sepet ağırlığı, gıda sepetinin ağırlık olarak yüzde 30,5’ine yani yaklaşık üçte birine, TÜFE sepetinin ise yüzde 7,04’üne, yani yaklaşık on dörtte birine denk gelmektedir. Enflasyonun kaynaklarından birisinin ağırlığı TÜFE içinde yüzde 20’lerin üstünde olan gıda olduğu söylenebilir. Fakat gıda sepeti ve TÜFE sepeti içinde çok düşük bir ağırlığı olan tarımsal ürünlerin enflasyona etkisinin düşük oranlarda olması beklenir.

Diğer yandan tarım üretici fiyatları (Tarım-ÜFE) pazara gelip enflasyon sepeti içinde yer alana kadar 4-5 katına varan artışlara maruz kalmaktadır. Tüm bunların ışığında tarım üreticilerinin de enflasyon artışlarıyla ilgisinin çok az olduğu ve hatta diğer sektörlerden girdi ve hizmet sağladığı için yüksek enflasyonlardan zarar gördüğü söylenebilir.

2018 yılında yaklaşık 55 milyar 16 milyon dolar dış ticaret açığı veren ekonomiye tarım ve gıda sektörünün 4 milyar 837 milyon dolara kadar dış ticaret fazlasını katkı olarak vermesi önemlidir.”

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.