Takip Et

ZEYTİNİN HAYATTA KALMA SAVAŞI

Zeytinin yaşamasının önündeki en büyük engel bazı politikacılar.

Yakın tarihte yine bazı politikacılar tarafından “Dağ taş zeytin doldu. Birazcık zeytin kessek ne olur yani?” anlayışı ile zeytinlikleri yok etmek isteyen lobilerin gücüne güç katılmaya çalışılıyordu.

Bu yasa tasarısı 1939 yılında getirilen ve Türk zeytinciliğine verilen önemin ortadan kaldırılması ve Türk zeytinciliğinin idam fermanı anlamına gelmekteydi.

Hâlbuki her alanda AB mevzuatı diyenler burada Zeytincilik Yasa Tasarısında AB mevzuatını açıkça çiğnemekteydiler. AB mevzuatı burada yok kabul ediliyordu. Hâlbuki AB’nin konu ile ilgili mevzuatı çok açık.2366/EC kodlu mevzuatta 1 dekarın üzerinde alanlar “zeytin yetiştirilen parsel”,100 metre kare üzeri ise “zeytin ağaçları ile kaplı alanlar” olarak tanımlanmıştır.

Avrupa’da 100 metrekare zeytin alanı kıymet ifade ederken tasarıda 25 dekarın altındaki zeytinlikleri yok sayma ve yok etme meyline girilmiştir. Bunun anlamı da Türkiye zeytinliklerinin neredeyse yüzde 90’ı inşaat, enerji ve maden sektörlerine feda edilecek demekti.

Ve zeytinin imdadına Danıştay yetişerek 3573 Sayılı Yasa hükümleri gereğince Soma Yırca’da termik enerji santralı inşaatını esastan bozdu.

Peki, iş bitti mi?

Hayır.

Zeytini yok etme yasaları ile yine karşı karşıyayız.

Her birkaç yılda bir karşımıza çıkarılan ““Zeytini ve Zeytinlikleri Yok Etme Yasası” ile TBMM’den önlerindeki zeytin engelini(!) kaldırmak isterlerken, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Ziraat Mühendisleri Odaları, TEMA ve diğer mesleki ve sivil toplum kuruluşlarını tepkilerini koymalıdırlar.

Bu sert direniş karşısında Enerji Komisyonunda yer alan, başta Ak Parti milletvekilleri olmak üzere tüm üyeler tasarının geri çekilmesi yönünde oy kullanmalıdırlar.

Özellikle Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’ın girişimleri etkili olacaktır.

Peki, bütün bu şartlar oluşarak tasarı yasalaşmaz ise tehlike geçecek mi?

Hayır. Enerji—Maden lobisi kamuoyunun olanları unutmasını beklemekte. En uygun zamanı seçerek yeniden zeytinliklere karşı saldırıya geçecektir. Tabii bu saldırı yeni bir yasa tasarısı ile gerçekleşecektir.

Peki, bu konuda kim, neler yapabilir? Yapmalıdır?

Görev ve sorumluluk sahipleri bellidir.

Önce;

Üreticiler.

Zeytin başta olmak üzere hiçbir tarım alanını maden arama ve çıkarma amaçlı olarak satmamalı, kiralamamalı veya bu konuları içeren herhangi bir anlaşma yapmamalıdır.

Tarlalarına, zeytinliklerine verilebilecek zararlar için önceden tedbir alınmalı; zeytin, incir ve diğer ağaçlar tek tek fotoğraflanmalıdır. Video kayıtları alınmalı, kopyaları çoğaltılarak saklanmalıdır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.