Takip Et

TÜRK ÇİFTÇİSİNİN 2021 BEKLENTİLERİ-4

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Türk çiftçisinin 2021 yılından beklentilerini bir basın açıklaması ile Genel Başkan Sayın Şemsi Bayraktar’ın dilinden kamuoyuna duyurdu.

Çiftçilerimizin tarım BAĞ-KUR primleri, açıklanan asgari ücret ve aylık prim gün sayısının 27’den 28’e çıkması nedeniyle yüzde 19,49 oranında artarak 913 lira 80 kuruştan 1151 lira 96 kuruşa çıktı. Borcu bulunmayan çiftçilere verilen 5 puanlık Hazine desteğini göz önünde bulundurulsa bile çiftçimizin ödeyeceği tarım BAĞ-KUR primi aylık 781 lira 37 kuruştan 985 lira 01 kuruşa yükselmiştir.

Çiftçimiz işçi ve memurlarla aynı statüde değildir. İşvereni olmadığı için belirlenen primin tamamı kendisi ödemek zorundadır. Her ay bu primi ödemesine imkân bulunmamaktadır.

Bu nedenle Tarım BAĞ-KUR sigortası prim gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir. Bu durumda çiftçimizin ödeyeceği aylık prim 1.151 lira 96 kuruştan 617 lira 12 kuruşa, Hazine desteği göz önünde bulundurulduğunda ise 527 lira 68 kuruşa inecektir.

Kadın ve genç çiftçilere pozitif ayrımcılık yapılmalı, zor şartlarda üretim yapan çiftçilere her yıl için 90 gün fiili hizmet zammı (yıpranma payı) verilmelidir.

Genç çiftçilerin tarım BAĞ-KUR primleri devlet tarafından karşılanmalıdır.

Tarımda çalışan kadınlar, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmelidir.

Primleri ödeyemeyen bazı çiftçilerimiz, çalışmaya devam ederken, muafiyet belgesi alarak sigortalılıklarını durdurmaktalar. Geliri yükseldiğinde, bu durumu belgeleyip, muafiyet halini kaldırmaktadırlar.

Muafiyette geçen süreler çiftçilerimizin çalışma gün sayılarına eklenmelidir.

Bir kez daha vurgulamak istiyorum çiftçimizin en temel talebi, borçlardır, girdi maliyetlerinin yüksekliğidir.

En kısa zamanda çiftçi borçları uzun vadeli ve faizsiz olarak ertelenmeli, yine söylüyorum enflasyonun çok üzerinde artan elektrik, sulama ücretleri makul seviyelere çekilmelidir.

Ülkemiz tarımının önemli sorunları olmakla birlikte çok da büyük bir potansiyeli bulunmaktadır. Çiftçimiz, bütün zor şartlara rağmen üretimden kopmuyor. Bu büyük bir şanstır. Çiftçimiz, çalışıyor, üretiyor ama yeterince para kazanamıyor. Çözülmesi gereken yapısal sorunlarımız var. Maliyetler çiftçilerimizi zorluyor.

Pandemi süreci bize gösterdi ki, yeterli destek verilirse, üretim sıkıntısı yaşamayız. Öncelikle pandemi ile ilgili sorunlara yoğunlaşmalı, sağlık için tedbirlerimizi almalı, milletçe el ele omuz omuza vermeli, birlik ve beraberliğimizi korumalıyız. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.