Takip Et

DÜNDEN BUGÜNE YÖRÜKLERDE BÜYÜK BAŞ HAYVAN ÜRETİMİ

Büyükbaş Hayvancılık

Çiftçilik yapan ve bu arada hayvan da besleyen toplulukların, bu hayvanlardan elde ettikleri ürünleri kendi tüketimlerinde kullanmak daha çok taşıma işlerinde güçlerinden yararlanmak ve çift sürme için büyükbaş hayvan beslediklerini bilmekteyiz.

Temettüat defterlerinde büyükbaş hayvanlar genel olarak inek, öküz, düğe, tosun, dana ve buzağı şeklinde kaydedilmiştir. Bu hayvan çeşitlerin sınıflarken “sağman inek,”kısır inek”“camus”, “karasığır”, “sığır”, “kısır”” karasığır öküzü “ gibi tanımlar kullanılmıştır.

Sağman inek olarak belirtilen büyükbaşlardan ise et, süt ve süt ürünleri ticareti yapılırken, yavruları olan dana, düve tosunlar da birer ticari meta idi. Yavrular anaç olarak yetiştirildiği gibi etleri de değerli bir gıda idi.

Sığır

Sağman inek olarak belirtilen büyükbaşlardan ise et, süt ve ticareti yapılırken, yavruları olan dana, düve tosunlar da birer ticari meta idi.

Sığır cinsi hayvanlar denince akla inek ve öküzler ve bunlardan olma yavrular olan düğe, dana, tosun gelmektedir. Anadolu coğrafyasında hemen her çiftçi ailesine ortalama iki öküz ve (karasığır öküzü) düşmektedir.

Binek ve koşum hayvanlarından vergi alınmadığı için, sağman inek dışındaki sığırlara vergi kaydedilmemiştir.

Toros köylerinde olduğu gibi Osmanlı köylüsü bunlardan çift hayvanı olarak en çok öküzü kullanıyordu. Çünkü öküz özellikle eğimli ve dik topraklarda çift sürmek için daha elverişli idi. Üstelik beslenme gideri de daha azdı. Bir çift at 1 iş gününde 6-7, bir çift öküz ise 3-4 dönüm toprak sürebiliyordu. Bir çift atı veya katırı bütün bir yıl boyunca arpa, yulaf, ot, kepek ve samanla beslemek gerekirken, bir çift öküz ise 7 ay süre ile burçak ve yulaf ile besleniyor, yılın geri kalan ayları otlamak üzere çayırlara salınıyordu. Bakımının ucuza gelmesi sebebiyle de Osmanlı köylüsü öküz gücünden yararlanmayı daha çok tercih etmiştir. Bununla birlikte Osmanlı köylüsü, çift sürme işinde at da kullanmıştır.

Temettüat defterinde bazen “ bir çift karasığır öküzü” olarak belirtilmiştir. Bu da göstermektedir ki, genelde karasığır öküzü, çift hayvanı en değerli büyükbaş hayvan olarak köylülerin ihtiyacını karşılamaktadır.

Bir iş hayvanı, olan sadece tarım ve nakliyede kullanılan öküzlerin haliyle hâsılatları ve vergisi de bulunmamaktadır.

Yörük-Türkmen toplumları göçebe hayatlarından dolayı süt hayvanı olarak koyun ve keçiyi tercih etmişlerdir. Çünkü koyun ve keçi Yörük göçleri esnasında hem hızlı hareket edebilmekte hem de uzun yola dayanabilmektedir.

19. yüzyıl Anadolu’sunda yerleşik hayata geçen topluluklarda inek beslemenin yaygın olduğunu görmekteyiz. İnek, beslenme alanı itibari ile daha çok engebesiz düz alanların hayvanı olup hem mera hem de evde beslenebilmeye uygundur.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.