Takip Et

AİLE ÇİFTÇİLİĞİNE KISA BİR BAKIŞ

Son dönemlerde bazı uluslararası şirketlerin tarıma soyunduklarını(!) görüyoruz.Hatta Alan Musk’un ABD’de 270 bin hektar tarı arazisi aldığı haberleri duyuruldu.

Bu gelişmelerin küresel ölçekte yaygınlaşması aile çiftçiliğine vurulan bir darbe olacaktır.Çünkü tarımsal üretimin tüketici ve milli ekonomiler için en yaygın,en verimli ve en güzel modeli aile çiftçiliğidir.

Kısaca dünya ve Türkiye ‘de aile çiftçiliği rakam ve özelliklerine göz atalım.

“2050’de dünya nüfusunun 9 milyar civarında olacağı tahmin edilmektedir.

Açlığın büyük bir tehdit olarak öngörüldüğü bu dönemde tarım üreticiliğinin devamlılığını sağlamak ve tarım sektörünün stratejik önemini korumak önemli olacaktır.

Dünya’da yaklaşık 570 milyon tarım işletmesi bulunmaktadır. Bunların %88’ini küçük işletmeler oluşturmakta, dünya gıda üretiminin ise %80’nini üretmektedirler. Bu işletmelerin büyük çoğunluğu ise 20 dekarın altında aile işletmesi niteliğindedir. Özellikle aile işletmeleri sürdürülebilirlik, biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynakların korunmasında önemli roller üstlenmektedir (FAO, 2014).

Bu bakımdan son yıllarda aile çiftçiliği kavramı çokça kullanılır olmuştur. Aslında bu kullanım özellikle gelişmiş ülkelerde işletme büyüklüğünü artırmaya dönük politikaların başarılı olması sonucu ortaya çıkan sürdürülebilirlik, biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynakların korunmasına yönelik kaygılardan kaynaklanmıştır, denilebilir.

Ülkelerin gelişmişlik durumlarına göre aile çiftçiliğinin rolü farklılaşabilmektedir. Örneğin ABD’de 1950’lerde tarım işletmesi sayısı 5.38 milyon iken, bu rakam 2000’lerde 2.17 milyona (USDA, 2002); Almanya’da ise 3,9 milyondan 370 bine gerilemiştir (BML, 2008). Bu durum her geçen yıl çiftçi sayısının düştüğünü ortalama işletme genişliğinin ise büyüdüğünü göstermektedir.

Türkiye’de ise aynı dönemde 2,5 milyondan 3,1 milyona yükselmiştir. Bu durum Türkiye’de tarım işletmelerinin küçülmeye devam ettiğini görmek bakımından önemlidir (TÜİK, 2001; Özçatalbaş, 2014).

Bu durum Türkiye’de tarım işletmelerinin küçük ve dağınık yapıda olması, pazara erişim ve örgütlemedeki yetersizlikler önemli kayıplara yol açmaktadır. Yine eğitim ve yayım hizmetlerinin etkin ve yaygınlaştırılamamış olması da önemli sorun alanlarını oluşturmaktadır (OKP, 2013).

Dolayısıyla Türkiye küçük işletme konusunu tarımda yapısal bir sorun olarak tanımlamaktadır. Bu kapsamda özellikle son yıllarda arazi toplulaştırması çalışmaları ve miras hukukundaki düzenlemelerle işletme genişliğini artırmaya ve ölçek büyütmeye yöneliktir.

Mevcut durumda Türkiye’de FAO’nun aile çiftliği olarak belirlediği 20 dekar altındaki işletme sayısı bir milyonun üzerindedir ve bu değer toplam işletmelerin %32,8’ine karşılık gelmektedir.”

Kaynak: Orhan Özçatalbaş, Küresel İklim Değişikliğinin Tarım Yayımı ve Politikaları Üzerine Olası Etkileri. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.