Takip Et

Batıya Yolculuğunda İncir-4

İncirin ilk durağı olan Ortakçı’yı, XVII-XX. yüzyıllar arasında üstlendiği rol bakımından kısaca irdeleyelim:

Ortakçı, Sarayköy’ün yaklaşık 20 km. batısında, Aydın Dağları’nın güney eteklerinde yer alan yaklaşık 12 km 2 genişliğinde, az eğimli bir arazide kurulmuştur. İlk kuruluşunu XIV. Yüzyıl başlarına tarihleyebileceğimiz Ortakçı halkı, Kayı’ların Karakeçili aşireti mensubudur. Ortakçı adına ilk olarak 1520 tarihli tahrir defterinde rastlamaktayız. Adını Osmanlı toprak sistemi içinde iktisadi bir sınıf olan”Ortakçılık” tan alan merkez coğrafi olarak, ovaya hâkim, yüksek bir platomsu alanda kurulmuş olup tatlı su kaynaklarına sahip olduğu gibi yerleşim yerinin 1,5 km. kadar batısında Roma döneminde kullanıldığı bilinen doğal çıkışlı sıcak su kaynaklarına da sahiptir.

Eldeki verilere göre 1631 yılında kaza merkezi olarak idari yapı içinde yer alan Ortakçı,1676 yılına kadar bu statüsünü Ortakçı, Feslek nam-ı diğer Ortakçı, Ortakçı nam-ı diğer Kuyucak adları altında sürdürmüştür. Kaza sınırları Nazilli’nin beş-altı km. doğusundan başlayıp, Tavas Kazasının sekiz km. batısına kadar uzanmaktaydı.

Nüfus bakımından ikinci derecede bir yoğunluğa sahipti. Uzun yüzyıllar boyu stratejik konumu dolayısıyla ekonomik üstünlüğü var olagelmiştir.

Sarayköy’den ayrılan kervanların ilk dinlenme ve geceleme yeri Ortakçı idi.

Bu bölgedeki yerleşimlerin büyüklüklerine bakıldığında XIX. Yüzyılda Ortakçı, görece Briula ve Kuyucak’ın kervan yolunun bu parçası için toplanma merkezleri olduğu düşünülebilir. (75)

Ortakçı’nın kaza merkezi olması ve –Nazilli’nin doğusunda-Nazilli’den sonra en büyük yerleşim yeri olmasından dolayı büyükçe bir han da bulunmakta idi. İki katlı olduğunu tahmin ettiğimiz bu han bugünkü Ortakçı mezarlığının kuzeyinde yer almakta idi. O günün şartlarında büyük bir yerleşim yeri sayılabilecek Ortakçı’nın ticari açıdan da önemi büyüktü. Uzunca bir süre Aydınoğlu Beyliği’nin doğu yönünden giriş kapısı olan Ortakçı, Osmanlı döneminde de yüzyıllar boyu Aydın Sancağı’nın doğusunda en önemli yerleşim merkezi olarak önemini korumuştur.

Sarayköy’den çıkan kervan yolunun ilk durağı için çağlarına göre, her türlü fiziki altyapı ve sosyal tesisleşme tamamlanmış bir kaza merkezi idi.

Timurtaş Paşa köprüsünü geçen deve kervanı, kuzeye yönelip bugünkü Kızıldere ve Savcıllı’yı geçerek, bugünkü Ortakçı mezarlığının sağından oldukça geniş meydana ulaşırdı. Meydan çevresinde araba tamirhanesi, berber, fırın, nalbant, semerci, kalaycı, demirci dükkânı, aşevi, hastane, eczane ve mescit bulunurdu. Pazar yeri oldukça genişti ki, iki bölümden oluşup, kuzey bölümüne “Pencerealtı Çarşısı” adı verilirdi. Deve kervanının konaklaması için “deve hanı” adı verilen taş ahşap karışımı yüksek çatılı ahırlar yer alırdı. Meydanın en önemli yapısı “han” idi. İki katlı ve gene taş ve ahşaptan yapılmış bu yapının alt katı at, eşek ve katır gibi deveye nazaran daha küçük yapıdaki hayvanlar için ayrılmış odamsı küçük ahır odalarından meydana gelirdi.

Deve kervanın tüm unsurlarının ihtiyaçlarının giderileceği her ayrıntı düşünülmüştür. İncir taşıyan kervan bir gece konaklayacaktır; ancak bu bir günlük süre aynı zamanda develerin yüklerinin temini için belirlenen zaman dilimidir. Kervan yola düzülmeden önce çevre köylerinden ve Ortakçı’dan hazırlanan kuru incirler burada deveci ağasına teslim edilirdi.

Osmanlı döneminde haberleşme amacıyla kurulan menziller de yol güzergâhları hakkında bilgi verir… Güzelhisar- Nazilli arasında 8 saat, Nazilli-Kuyucak 3 saat, Kuyucak-Sarayköy arasında 4 saatlik mesafede menziller vardır(76).

Kuyucak’tan Nazilli’ye ulaşan eski yol üzerinde ki Aydınoğlu mahallesinde, 8–10 kuyu mevcuttu ve bu yol üzerinde(bugünkü) Kanal Kıraathanesinin hemen yanında eşek hanı denilen 3–4 han vardı. Bu güzergâh Aydınoğlu mahallesinden kuzeydoğuya dönerek eski yolu takip etmekteydi.*( Yapucu – Özgün, a.g.m. s.536)

Kuyucak’tan ileride daha büyük bir toplanma merkezi olan Nazilli vardır. Nazilli aynı zamanda Aydın Dağlarını aşan ve Küçük Menderes Havzasına inen yolların başındadır, bu yüzden irili-ufaklı yollar buradan Ödemiş- Tire-Beydağ’a bağlanır. Yalınkuyu (Kestel) köyüne ulaşan yol ya Yeni Hacılar köyü içinden geçerdi. (ki bu yol Aslanlı’ya ulaşan yoldan daha uzundu) ya da Aslanlı içinden Mastavra(bugün Nazilli de ki Bozyurt köyü bitişiğinde bulunan Yeşil Mahalle içindeki yol güzergâhını izlerdi. Kierpt’in de Hacıbeyli olarak gösterdiği köyden (ki bugün bu köy Güzelköy’dür) Yeşil Mahalle yolu ile doğrudan Nazilli’nin eski Aydın caddesine kolaylıkla ulaşılabiliniyordu. (77) 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.