TÜRK TARIMININ GÜNCEL SORUNLARI-3

Geçtiğimiz hafta 500’den fazla Ziraat Odası Türk tarımının biriken ve güngeçtikçe çözümü zorlaşan sorunlarını politikacılara ve büroratlara iletmek için Ankara’daydı.

Geçtiğimiz Çarşamba Günü TV DEN’de tarım programımız “TARIMDA GÜNDEM” de saat 19.30’dan itibaren bu konuyu ele aldık. Kimlerle mi?

İzmir Ziraat Odaları Başkanı İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Selçuk Ziraat Odası Başkanı İbrahim Erdallı, Muğla Ziraat Odaları Başkanı İl Koordinasyon Kurulu Başkanı adına Seydikemer Ziraat Odası Başkanı Sayın Muhsin Gümüş, Aydın Ziraat Odaları Başkanı İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu ile…

Konuyu canlı yayında ele almadan önce Aydın Ziraat Odalarının “Tarımın Güncel Sorunları” başlığı altında Ankara’ya taşıdığı konuları özetler halinde ele alalım:

“7-) Bağ-Kur Primleri Çok Yüksek. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın amaçlarından biri de Genç Çiftçilerimizi köyünde ikametini sağlamaktır. Ancak çiftçilikle iştigal eden bu gençlerimizin Sosyal Güvencelerinin de olması gerekir. Bağ-Kur’a zorunlu kaydı yapılan genç çiftçilerimiz tahakkuk eden Bağ-Kur primlerini ödemede güçlük çekmekte, Muafiyet Belgesi alarak Bağ-Kur primini durdurmaktadırlar.

Gençlerimizi işinin bulunduğu ve ikamet ettiği yerde tutmak bakımından, Bağ-Kur primlerinin ilk yıl 15 gününün, ikinci yıl 14 gününün ve tedricen 0’a düşene kadar Devletçe karşılanması, amaca ulaşmak bakımından yararlı ve teşvik edici olacaktır.

8-) 2019 Yılı Bitkisel Üretimin Desteklenmesi Tebliğinde, 2019 yılı Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları destekleme miktarlarında değişiklik yapılarak büyük düşüşler yapılmıştır.

İyi Tarım Uygulamaları, Çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla yapılan bir tarımsal üretim biçimidir.

Tarım, beslenme odaklı bir sektör olması nedeniyle tüm dünya ülkeleri için büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda dünyanın her yerinde piyasaya sürülen ürünlerde, tüketici artık sağlıklı ve güvenli ürünleri benimsemekte ve satın alacağı ürünün çevreye dost, insan sağlığına uygun ve güvenli bir şekilde üretildiğinden emin olmak istemektedir. Bu durum ise günümüz toplumlarında insanların güvenli gıdalarla beslenmelerini temin için üreticileri ve perakendecileri tarımsal üretimde “İyi Tarım Uygulamaları” adında bir standart getirme konusunda ortak bir noktada birleştirmiştir.

Organik Tarım ise, hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğadaki dengeyi yeniden kurmaya yönelik, toprağın verimliliğinde devamlılık sağlayan biyolojik mücadele ile hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren, sentetik ilaç ve kimyasal gübrelerin kullanımını yasaklayan, organik ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti ve toprak muhafazasını tavsiye eden, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrol altında olan ve elde edilen ürünün sertifika ile belgelendirildiği bir üretim şeklidir.”