Takip Et

KABA YEM ÜRETİMİMİZ VE HAYVANCILIĞIMIZIN GELECEĞİ

Dünkü yazımızda kaba yem üretiminin insanımızın beslenmesi için olmazsa olmazlardan olduğundan söz etmiş,ancak tarımsal sulama suyu girdisi,iklimde kuraklık olgusu,meraların işgalinin kaba yem üretiminde en önemli potansiyel tehlikeler olduğunu belirtmiştik.

Gerçek de odur ki 1940’lı yıllarda 45 milyon hektar olan mera alanları toplamı 2017 yılı itibari ile 14 milyon hektara gerilemiştir.

Hayvancılığın vazgeçilmez besleme çeşitliliğinden olan kaba yem üretimi, hayvan sağlığı ve sindirimi için de vazgeçilemez bir unsurdur.Ancak ne yazık ki bu alanda hem merkezi bürokrasi hem de yerel yönetimler açısından gösterilen çabalar göstermelik ve yetersizdir.

Yem bitkileri “Tarım Havzaları Projesi” kapsamında desteklenmekte olsa da destekleme biçim ve miktarları kaba yem üretimini artımaktan uzaktır.

Tarla içi kaba yem üretimine verilen destekler yetersizdir.

Halbuki Hayvancılığı gelişmiş olan ülkelerde yem bitkilerinin ekiliş oranı toplam tarla arazisinin, Almanya’da %36’sında, Hollanda’da %31’inde, İtalya’da%30’unda, Fransa ve İngiltere’de %25’ ni kaplamaktadır.

Ülkemizde ise 2000’li yıllarda %3.50 olan tarla miktarı/kaba yem ekim oranı 2010’lu yıllarda %9’a yükselmesine rağmen bu oranın yetersizliği yıldan yıla artan kaliteli kaba yem açığının önemli bir göstergesi olarak karşımızda sırıtmaktadır.

Özkan ve Demirağ’ın derlemelerine göre, “2015 yılı rakamlarına göre 1 862 milyon hektar ekiliş alanı ve yaklaşık 42 milyon ton kadar bir üretim söz konusudur. Ekim alanının

gelişmiş ülkelerdeki gibi %25 seviyelerine çıkabilmesi ile ekim alanı yaklaşık 5.2 milyon hektara çıkabilecek, üretim potansiyeli ise 110-120 milyon ton yeşil ot arasında

olabilecektir. Kuru ot/ yeşil ot oranı ⅓ – ¼ olarak kabul gördüğünden; kuru ot üretim potansiyeli 35-40 milyon tona çıkacağından kaliteli kaba yem açığı çok düşük seviyelere

inecektir.”

Ülkemiz kaba yem besleme metaryalleri içerisinde ilk sırayı yonca,yonca yı da mısır silajı takip etmektedir.

Ülkemizin 2015 yılı toplam hayvan varlığımız 59 404 304 baş (büyükbaş + küçükbaş) olarak açıklanmıştır. 2000 yılından bu yana hayvan varlığımız 12 804 304 baş

ile %27,5 artış göstermiştir. 2000 yılında büyükbaş sayımız 10 907 000 iken, 2015 yılında %35,1’ lik artış ile 14 791 490 baş olmuştur. Küçükbaş sayısından bahsedilecek olu-

nursa; 2000 yılına göre %25.1 ile 8 979 814 artış göstererek 2015 yılında 44 672 814 başa yükselmiştir.

2015 yılı toplam kaliteli kaba yem ihtiyacı 83.9 milyon ton, kaliteli kaba yem açığı 30.2 milyon ton olarak hesaplanmıştır.

Her yıl belli oranda artış gösteren hayvan sayısına bağlı olarak yem bitkileri ekim alanları veya üretiminde artış sağlanamadıkça kaliteli kaba yeme olan ihtiyaç daha da fazla olmaya başlayacaktır.(*)

(*)Kaynak:Uğur Şahin-Nurdan Şahin Demirdağ, Türkiyede Kaliteli Kaba Yem Kaynaklarını Mevcut Durumu 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.