Takip Et

TÜRK HAYVANCILIĞININ YAPISI VE ÖNCELİKLİ SORUNLAR

Türkiye'de hayvancılık aile,yapısına,yemleme,yem temini,coğrafi ve iklimsel özelliklere bağlı olarak farklı şekillerde yapılmaktadır.

Bunlardan ilki köy tipi aile hayvancılığı olup, her aile de ortalama 1-2 hayvan bulunmaktadır. Bu tip hayvancılık hem aile tüketimine yönelik, hem de işletmede az da olsa gelir getirici bir faaliyet niteliğindedir.Ticari özellik ve amaç arka planda yer almakta olup “geçim” özelliğine dayanmaktadır.

İkinci tip hayvan yetiştiriciliği, arazisi olmayıp dışarıda yevmiyeli olarak çalışan ve aile tüketimini sağlayacak 1-2 baş hayvan besleyen tarım işçilerinin faaliyetidir.Bu yapıdaki işletmelerin yem girdi maliyetleri daha yüksek olup yine “geçim” sağlama amacına yönelşktir.

Orta boy olarak niteleyebileceğimiz Türk çiftçisinin yaygın diğer bir işletme şekli de bitkisel üretim yanında hayvancılığın yan faaliyet olarak yapılmasıdır. Genellikle 20 civarında büyükbaş hayvanla yapılan bu üretim şeklinde, pazarlama kanallarında süt sanayicisine tedarik sağlayan çiğ süt toplama işletmeleri ve tarımsal üretim kooperatifleri yer almaktadır.

Pazara yönelik üretim yapan ihtisaslaşmış işletmeler ile modern hayvancılık yapan işletmeler bunları izlemektedir Modern hayvancılık işletmelerinde kaba yemin önemli bir kısmı işletmede üretilmekte, yoğun yemin tamamı ise dışarıdan alınmaktadır. Bu tür işletmeler içerisinde kaba yem ve hububat üretimini yapanlar dikkat çekecek sayıdadır.

Öncelikle bu yapı acilen değişmelidir. Kooperatif sistemi ayrıcalıklı bir şekilde desteklenmelidir.

Türkiye tarım işletmelerinin en önemli girdi kalemi yemdir.

Yemin daha uygun fiyatlarla temini ilk şarttır. Çözüm olarak da ,

• İşletmelerin, kaba yem ihtiyacının en az %80’ini kendilerinin üretmesi sağlanmalı.

• Hayvancılık kredileri kullandırılırken ve hibe destekleri verilirken yem bitkisi üretebileceklere ayrıcalık ve öncelik tanınmalı.

• Toplam ekilebilir tarım arazilerinde, yem bitkisi ekim alanı oranı artırılmalı.

• Çiftçimizin ekmekten vazgeçtiği tarım alanları ile nadas alanları, yem bitkileri ekimi için kullandırılmaya özendirilmeli.

• İklim değişikliklerine yönelik yem üretim planları üzerinde çalışılmalı, kuraklığa dirençli yem bitkileri üretimi hedeflenmeli.

• Yem bitkisi tohumculuğu geliştirilmeli ve desteklenmeli.

• Yem katkı maddeleri ve premikslerin (enzimler, mineral-vitaminler, probiyotik vb.) Türkiye de üretimine yönelik araştırma ve üretim teşvikleri verilmeli.

• Soya yerine alternatif bitkisel kaynaklı ürünlerin kullanılması amacıyla yapılan çalışmalar arttırılmalı.

• Mera alanlarının amaç dışına hiçbir şekilde çıkarılmasına müsaade edilmemeli.

• Meralarda hayvan barınakları için yeri olmayan yetiştiricilere geçici barınak izni verilmeli.

• Mera tescil çalışmaları hızla tamamlanmalı ve mera varlığımız tam olarak ortaya konularak kaba yem açığı kapatılmaya çalışılmalı.

Görüldüğü gibi alınması gereken tedbirlerin ve kararların çok azı üreticiye pek çoğu da devlete ve Tarım Orman Bakanlığı’na düşmektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.