Önceki yazımızda Aydın incirinin üzerinde dolaşan tehlikeleri anlatmaya başlamıştık.
İlk tehlike olarak çevresel olanları-jeotermal tehdidi ele almıştık. Devam ediyoruz.
Jeotermallerin incir açısından ilk ve en zararlı yönlerinin faaliyetlerine alan yaratmak için yerleştikleri incir alanlarında, incir bahçelerindeki yetişmiş incir ağaçlarını kesmek olduğunu belirtmiştik.
İkincisi ise incirin kalite ve verimini etkileyen faaliyetler olduğunu söyleyelim.
Üretim kuyularının yer aldığı alanlarda çalışan iş ve nakil araçları, bu kuyulara ulaşan stablize yolları kullandıklarında yollardan ürettikleri tozların incir bahçelerini işgal etmelerine neden olmaktadırlar.
İlekleme döneminde ilek arıcıkları, tozların tıkaması nedeni ile incirlerin içine giremeyip döllenme işlemini yerine getirememektedirler.
İleriki dönemlerde bu tozlar incirde kırmızı örümcek zararlısının üremesine ortam hazırlamaktadır. Zirai mücadele mevzuatımız gereğince, kırmızı örümcek mücadelesi için ,incir meyvesine ruhsatlı herhangi bir zirai ilaç bulunmaması incir üreticisini çaresiz bırakmaktadır.Kırmızı örümcek mücadelesinin yapılmaması,verim ve kalite kaybına neden olduğu gibi incirin olgunlaşma ve büyümesini engellemektedir.Ayrıca ruhsatsız olmasına rağmen zirai,kimyasal mücadele yapan üreticiler ek bir masrafa girmektedirler.İlaç kullanmadan yetiştirdiğimizle övündüğümüz Aydın incirinde maalesef,istemeden zirai ilaç kullanır duruma düşmekteyiz.Bu masraflar,verim ve kalite kaybı jeotermal şirketlerden tahsil edilememektedir.
İncirimizin en hassas olduğu etkilerden birisi de havanını nemidir.İncir üreticisi,özellikle kuru incir yetiştiricisi,kuru incir dönemine kadar lodos rüzgarını arzularken,kuru incir öncesinde poyraz rüzgarını beklemektedir.Nispi nemin% 50’nin üzerine çıkması incir kalitesini olumsuz etkilemekte,tadını bozmaktadır.
Bu tehlike mevcut iken ,ilimizde kurulu jeotermal santrallerin büyük bir çoğunluğu flash tipi santraller olup nem üretmektedirler.Yapılan ölçümlerde ve akademik araştırma sonuçlarına göre , jeotermal enerji santrallerine yaklaştıkça nispi nem artmakta,santrallerden uzaklaştıkça düşmektedir.
Hatta bazı santrallerin yakın çevresinde artık incirin kurumadığı, dalında çürüdüğüne şahit olmaktayız.
Jeotermal santrallerde ihmal,teknik kusurlar,mühendislik hataları sonucu pek çok ,iş kazası meydana gelmektedir.Bunlara örnek verecek olursak,üretim kuyuları başındaki kimyasal havuzların patlaması,üretim kuyularından akışkan salınması,akışkanların tarım alanlarına boşalması,sıcak 172-242 derecelerdeki sıcak akışkanın incirleri yakarak kurutması vb.
Bu kaza,ihmal ve kasti davranışlar, incir bahçesi topraklarının kimyasal yapısını bozmakta,akışkanlarla incirin,saflığına tecavüz etmekte,incir bahçelerinde bor,kadmiyum,kurşun,arsenik başta olmak üzere Ph yükselmesine,sodyum birikimine,çoraklaşmaya kadar pek çok zarar vermektedirler.
Ne yazık ki bu zararların hiç birisi jeotermal şirketler tarafından karşılanmamaktadır.
Zararını incir üreticisi çekmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.