Takip Et

TARIMDAN KİM, NE KAZANIYOR?

Tarım, son derece basit ve birbirine eklemlenmiş üretim halkalarından oluşmakta. Bu halkalar ise birbirini tamamlayarak ilk girdi üretiminden tüketiciye kadar ulaşan bir yolu tamamlamakta.

Ortada yenilmekte ve her tüketimden sonra tekrar ortaya konulan bir pasta mevcut. Bu pastanın değerini TİM 2016 raporuna göre açıklarsak; ”Dünyadaki Tarım ve Gıda Değer Zinciri’nin 5 trilyon dolarlık değer ve 600 milyar dolar kar yarattığı tahmin edilmektedir. Bu büyüklüğü anlayabilmek için dünyanın toplam GSYH’sinin 76 trilyon dolar, Türkiye’nin ise 800 milyar dolar olduğunu belirtelim.

Üretici dediğimiz çiftçiler için önce alım başlamakta. Çiftçinin üretmek için temin ettiği tüm metalara “girdi” diyoruz.

Türk çiftçisinin başlıca girdileri zirai ilaç, bitki besleme ürünleri, gübre, tohum, makine ve sigorta giderleridir.

Bu sektörlerin her biri kendi içinde, kendi yasalarına göre üretim yapıp fiyatlarını kendileri belirlerler. Üreticinin girdi fiyatlarını belirlemede herhangi bir rolü bulunmaz. Ancak piyasada bulunan girdilerin özellik, işine yarayıp yaramama, fiyat, servis, teknik destek gibi hizmetleri karşısında tercih yapma özgürlğü bulunmakta.

Girdi üreten ve çiftçiye satan büyük ve uluslararası şirket sayısı birkaç bin olarak tespit edilebilir. Bu şirketlerin toplam kârı 400 milyar dolardır. Girdi üreticilerinin kârı yaklaşık olarak % 15 olarak belirlenmiştir.

Üreticinin ürettiği gıdayı gıda sanayicisi ham madde olarak almakta, işleyerek pazarlama zinciri içinde yoluna devamını sağlamaktadır. Onlarca işletme, yaklaşık olarak 1 milyar dolar kazanmakta, kâr hadleri de %2,5 ile 5 arasında değişektedir.

Ticaret sektörünün temin ettiği ham gıdayı, gıda sektörü işlemekte tüketilir duruma getirmektedir. Bu sektörün kazancı ise 3,5 milyar dolardır. Kâr haddi ise %10-20 arasında değişmektedir. Gıda sanayicisi girdi üretim şirketleri ile beraber en yüksek kârı elde eden sektördür.

Sistemin son halkası ise parakende ziniciridir. Bu zincirin kârı 5 milyar dolar civarında olup kâr oranı da %5 kadardır.

Ülkemizde çiftçi sayısı beş milyonun az altındadır.

Bu kadar kalabalık bir kitleye düşen 3 milyar dolar kârdır. En az kazanan kesim de budur.

Eskiden bakanlığın adı Tarım Bakanlığı iken “Gıda” kelmesinin eklenmesinin nedeni dünyada artık gıdanın değerinin anlaşılması, stratejik bir ürün haline gelmesi ve ülkemizde de yüklendiği anlamın değeriyle paralel olmasındandır.

Tarımda en çok kazanması gereken çiftçi hangi sektörlerle ilişkili ve hangi sektörleri beslemektedir?

Bankacılık, tarım, sanayii, sigortacılık, ulaşım…

Hangi sektörlere üretimiyle tedarikte bulunmakta ve hangi sektörlerle alışveriş halindedir?

Kimya, gübre, makine, deri, tekstil, gıda…

Tarım sektörü, bölgesel ve milli üretimi yapmakta, istihdam sağlamakta, cari açığın kapanmasına hizmet etmekte, toprağı değerlendirmektedir.

Bunca emeğe ve katkıya rağmen niye en az kazanan üretici kesimdir? Sizce sorunun cevabını kim vermeli? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.