Takip Et

TÜRK TARIM ARAZİLERİNİN EKSİ YÖNLERİ

Her ne kadar yasalarımızda Türk tarım topraklarını koruma amaçlı maddeler bulunsa dahi diğer sektörlerin baskın özellikleri bu arazilerin korunmasının önünde en büyük engellerden birisidir.

 

Diğer sektörler olarak adlandırdığımız maden,enerji,ulaşım,şehirleşme,turizm vs sektörleri ilk sırada yer alanlardır.

 

Diğer taraftan tarım arazilerinin mevcut durumu verimli olmadığı gibi sahibi olan üreticiler bu arazilerini korumaktan da uzaktırlar.

 

Bu alanda çalışma yapan Berfin Yüzal ve M. Necat Ören’in tespitleri:

 

• İşletmelerin küçük, parçalı ve dağınık yapıda olması:

 

• Tarım arazilerinin parçalanmasında miras yoluyla bölünmeler başta olmak üzere, kamu yatırımları, kiracılık ve ortakçılık, gelir yetersizliği, topoğrafik konum gibi pek çok faktör etkili olmaktadır (Berk, 2015). Tarım ve Orman Bakanlığı “Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)” verilerine göre 2002 yılında Türkiye’de işletme başına 5,9 adet parsel düşmekteyken, bu rakam 2011 yılında 6,9 parsele yükselmiştir. İşletme genişlikleri ise 1950’li yıllarda 7,7 hektar iken 2000 yılında 6,1 hektara gerilemiştir.

 

• 2011 yılı ÇKS kayıtlarına göre ise işletme ölçekleri bir miktar artarak 6,8 hektara yükselmiştir. Sonraki araştırmalar ve kayıtlar (ÇKS) da parçalanmanın halen devam ettiğini ve işletme genişliklerinde ciddi anlamda bir iyileşmenin olmadığına işaret etmektedir. Parçalanma sadece işletme arazilerinin küçülmesine neden olmamakta, çoğu zaman dağınık ve şekilsiz bir yapıya da neden olmaktadır.

 

• Türkiye dahil pek çok gelişmekte olan ülkede gözlenen bu durum tarımda etkinlik ve verimlilik kaybına neden olarak sonuçta işletme gelirlerine yansımaktadır.

 

Arazilerin niteliklerine uygun kullanılmaması:

 

Türkiye’de tarım arazilerinin niteliklerine göre sınıflandırılarak, bu niteliklerine uygun kullanılması konusunda bugüne kadar pek çok çalışma yapılmış, yasal ve kurumsal düzenlemeye gidilmiştir. Bu konu en son 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanununda kapsamlı olarak ele alınmış ve yasal güvence altına alınmıştır. Bununla beraber Türkiye’de bugüne kadar konuya ilişkin yürütülen çalışmalarda eksiklik ve yetersizliklerin olduğu ve arazilerin niteliklerine uygun kullanılmasına ilişkin mevzuata da tam anlamıyla uyulmadığı bilinmektedir.

 

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı: Türkiye’de olduğu gibi diğer pek çok ülkede de amaç dışı kullanım tarımsal üretimi tehdit eden en önemli sorundur. Amaç dışı kullanım, gerek sorunun büyüklüğü gerekse neden ve sonuçları gibi pek çok açıdan diğerlerinden ayrılmaktadır. Türkiye’de nüfusun hızla artması, çarpık kentleşme, gelişen sanayileşme, plansız kamu, turizm ve madencilik yatırımları nitelikli tarım arazilerinin her geçen gün azalmasına yol açmaktadır. Bu sorun özellikle bazı bölgelerde ciddi boyutlara ulaşmış ve gelecekte daha da aratacak gibi görünmektedir. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanım nedenleri ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile de yakından ilgilidir. Gelişmiş ülkelerde sosyal ve ekonomik yetersizlikler, azgelişmiş ülkelerde ise yasal ve kurumsal yapıdan kaynaklanan nedenler bunda daha fazla etkili olmaktadır (TOB, 2011). 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.