Takip Et

Bu nasıl vergi?-1

Geçtiğimiz hafta içerisinde gecikmeli de olsa Aydın’da değişik dallarda üretim yapan çiftçilerimiz Türk Tarımının yüzünü ağartan projelerden olan “İyi Tarım Uygulamaları” ve Organik Tarım Uygulamaları” ile ilgili olarak devletin kendilerine sağladığı bir hak olan desteklemelerini banka hesaplarından çekerek Kurban Bayramı öncesi harçlık olarak çekip harcamaya başladılar.

Avrupa’daki yaş meyve ve sebze pazarının önemli bir bölümünün elinde tutan marketler ve olan perakendeciler, tüketicilerine arz ettikleri yaş meyve ve sebze ürünlerinde, özellikle 1990’lı yılların son dönemlerinde tüketici birliklerince gündeme getirilen ve insan sağlığını tehdit eder özellikteki bazı riskleri en aza indirmek amacıyla 1997 yılında EUREP adı altında bir araya geldiler.1999 Yılında bugünkü İyi Tarım Uygulamalarının temelini oluşturan EUREPGAP standartlarının ilk temel anayasasını oluşturdular

Bu protokolle perakendeciler; “Raflarına koydukları ürünün müşterilerine zarar vermeyeceği” konusunda tedarikçi ve dolayısı ile üreticilerden güvence istemekteydiler. Yani ürünlerini sundukları müşterilerinin sağlıklı beslenmelerini, gelecek nesillerin sağlıklı birer kuşak olarak insanlık tarihi içinde yerlerini almalarını, çağımızın en önemli ve hala mücadelesi en zor olan kanser vakalarına karşı, gıdaların risk oluşturmaması için kendilerini tedbir almayı görev ve vatandaşlık bilincinin bir parçası olarak gördüler.

Türkiye'de de Tarım Bakanlığı da Avrupa’daki bu gelişmelere kayıtsız kalmazdı. Bakanlık aynı ilkeleri temel alan İyi Tarım Uygulamaları Yönetmeliğini yayınlamıştır. Artık Türkiye Tarım sektörünü şekillendiren bir tarımsal standartlar bütünü uygulanmaya başlamış bulunmaktadır. Ancak uygulama üreticiden başlamalı, üretici bu bakımdan, belirlenen esaslar doğrultusunda eğitilmeli idi.

İyi Tarım uygulamaları yönetmeliği ilk olarak 08.09.2004 tarih ve 25577 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İyi Tarım Uygulamaları yönetmeliği daha sonra 7 Aralık 2010 tarihinde gözden geçirilerek daha kapsamlı bir uygulama bütünü haline getirilmiştir.

İyi Tarım Uygulamaları Tehlike Önleme, Tehlike Analizi ( HACCP) Zararlılarla Entegre Mücadele ( IPM ) ve Entegre Ürün Yetiştiriciliği ( ICM ) ilkelerini öne çıkararak, çiftçilikle ilgili metotların ve teknolojilerin sürekli gelişmesini destekleyecek amaçlar doğrultusunda yürürlüğe girerek üretici ve tüketiciler açısından yeni bir dönemin başlamasını sağladı.

Her yenilik gibi İyi Tarım Uygulamalarının yerleşmesinde engeller oluştu. Birincisi yılladır gelenekselleşmiş tarım uygulamalarının değişmesi açısından karşımıza çıktı. Üreticinin kabullenmesinde zorluklar hala aşılmış değil.

Ülke geneline İyi Tarım Uygulamalarının tam anlamı ile yaygınlaşamamasının başında gelen nedenleri sıralarsak eğer ilk sıraya üretici eğitimini koymamız gerekir. Devlet ile üretici arasındaki güven bağı tam anlamı ile sağlanamamıştır. Üreticilerin Osmanlı döneminde öşür vergisi ile adeta cezalandırılması, bu cezanın yüzyıllarca ibadet gibi sürdürülmesi, zaten yoksulluk çeken çiftçiyi canından bezdirmiştir.

Yine Osmanlı’nın 1676’larda başlayan muhassıllık döneminde, devletin atadığı ayanların üreticiyi soyması yaklaşık iki yüz sürdükten sonra,1840’lı yıllardan sonra tüm çiftçileri kayıt altına almayı ve vergilendirmeyi hedef alan “temettüat defteri” yazımı uygulaması ile çiftçinin tek bir ağacına, bir kovan balına, bir tek oğlağına kadar kayıt altına alınması ve vergilendirilmesi gerçekleşti.

Fakir ve borç dış borç yükü mirası ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti ilk yıllarında çiftçisinden, üç beyaz diye tabir edilen bez, un ve şeker üretimini talep etmekteydi.

Devamı yarına… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.