Takip Et

ÜRETİCİ KESİM,DEVLET VE SİYASAL TERCİHLERİ

Tarım sektörü, tüm dünyada arz-talep dengeleri,üretim-tüketim miktarları,doğal şartlar,örgütsüzlük,devet desteklerinin yetersizliği,uluslararası ticaretten kaynaklanan arz fazlaları,üretici kesimin-özellikle gelişmekte olan ülkelerde-yeni teknolojilere ulaşamaması,finansal sıkıntılar,planlama eksikleri dolayısıyla diğer sektörlere göre daha yavaş büyüme kaydetmektedir.

Sürekli olarak değişim ve gelişim gösteren piyasa şartlarında, gerek büyük ölçekli, gerekse orta ölçekli tarım işletmelerinin yöneticileri, işletme faaliyetleri sürdürülürken, yaşanan olaylar karşısında daha profesyonel ve planlı davranmak zorunda kalırken küçük üreticiler adeta kaderleri ile baş başa bırakılmaktadırlar.

Üreticilerin daha az örgütlü,dağınık ve iş-güçten dolayı gündemi takip edemeyerek politik gelişmelerin dışında kalmaları,politikacıların ekmeklerine yağ sürmekte,çiftç oyları,mensubiyet şuuru olmadan siyasal partiler arasında pay edilebilmekte,üreticiler yumruklarını tek noktaya vurarak siayasal varlıklarını va sayısal oy güçlerini kullanamamaktadırlar.

Üreticilerin belirli bir plan içerisinde olması ya da gelişen olaylar karşısında bilinçli davranıp rasyonel kararlar alması ise doğru ve gerçek bilgilerin ulaşmaları ile mümkün olabilmektedir.

Bu nedenler ile tarımsal faaliyetlerde bulunan tüm işletmelerde üretim süreçleri sonucunda elde edilen tarımsal mamullere ilişkin gerçek ve kesin muhasebe bilgilerine ulaşmak devletler açısından oldukça güçtür.Bu belirsizlik de üreticilerin gerçek güçlerinin ortaya konulmasında engel olarak karşımızda durmaktadır.

Tarımsal üretim sürecinde politikacılar tarafından dertleri yüzeysel olarak not edilen ve notları kağıtta kalan üretici sorunlarının çözüm makamı genellikle bulunmamaktadır.

Birçok tarımsal mamulün birlikte üretilmesi, tarımsal üretim için yapılan harcamalardan ilgili döneme ait olan kâr veya zararın devlet tarafından tespit edilemeyişi veya tespit edilerek telafisinin yapılmaması veya eksik yapılması üreticinin servet birikimini yok ettiği gibi kredi borç batağına saplanmasına neden olmaktadır.

Çiftçilerin birbirinden farklı tarımsal faaliyetlerde çalışarak kendi emeklerini dikkate almayışı ve ücretlerin tarımsal mamuller karşılığı ödenmesi gibi nedenler sonucunda tarımsal üretim maliyetleri ve dolayısıyla da kâr veya zararın tespit edilmesi güçleşmektedir.

Çiftçi mesleki örgütlerinin maliyet hesapları devlet tarafından dikkate alınmamakta,hesaplar genel bütçenin sağlığına yönelik olarak yapılmakta,desteklemeler bu minval üzerinden kararlaştırılmaktadır.

Doğal olarak genel nüfus içinde en yüksek sayı ve orana sahip olan çiftçi kesimi siyasal tercihini yaparken kendini üretici bir sınıf olarak görmemekte,bu bilincin dışında olarak başka unsurlara dikkat ederek siyasal tercihini yapmaktadır.

Acaba mesleki çıkarları açısından doğrusu bu mu?

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.